Değerli Meslekdaşlarım,
Böylesine önemli ve artık duyulduğunda dahi mide bulantılarına neden olan bir konuyu tartışmalarınıza açıyor ve düşüncelerinizi paylaşmanızı bekliyorum.

Hikaye Dönemi:

Malumunuz Tüketiciler olarak, bir yandan yakındığımız ama bir yandan da kullanmak zorunda olduğumuz bir sorun kredi kartları ve banka hesapları..
Günümüzde, toplum içinde yaşayan bir kişinin banka hesabına sahip olması bir zorunluluk. Çalışan kişilerin maaşları, Emekli kişilerin maaşları banka hesaplarına yatmakta. İşverenler bakımından banka hesap/ları zaten kaçınılmaz. Yani çoğu kişinin bankada en az bir hesabı var.
Kredi kartları ise, büyük sermaye gücüne sahip bankalar tarafından toplumda kullanımı zorunlu hale getirilmeye çalışılmakta. Büyük şehirlerde, mantar gibi çoğalan AVM'lerle bu zorunluluğu gerçekleştirmiş durumdalar. Örneğin peşin para verilerek alınmak istenen bir eşyada hiçbir indirim yapılmamakta, kredi kartınız olduğunda aynı fiyata 3 taksit bizden, 3 taksit bankanızdan, 4 taksit teyzenizden, toplamda 10 taksit fırsatı sunuluyor. Bu durumu gören tüketici kendisinin "enayi" olmadığını düşünüyor ve kredi kartına yöneliyor. Bu ve benzeri baskılarla tüketiciler, bir şekilde kredi kartını kullanmaya zorunlu hale geliyorlar/getiriliyorlar. Tabii ki ihtiyaçlar sonsuz olduğundan, kredi kartı sahiplerinin büyük bir çoğunluğu bankadan borç aldığı parayı harcıyor, harcıyor ve harcıyor. Alışverişte cepten para çıkmaması büyük zevk oluyor kullanıcılar için. Kullanıcı, 10 taksit avantajıyla, 200TL değerinde bir ürünü, ayda 20TL ödeyeceğini düşünüyor ve ihtiyacından çok daha fazlasını harcıyor, hatta gelecekte kullanmayacağı bir çok ürün alarak, tüketim çılgınlığına devam ediyor(uz).

İsyan Dönemi:
Buraya kadar hepimiz için her şey yolunda giderken, bir gün, banka hesabımızdan paranın azaldığını farkediyoruz. Araştırıyoruz ki banka, hesap işletim ücreti almış.
Yine günlerden bir gün, Kredi kartı hesap özetimizde kart aidatı ..TL görüyoruz. Hemen bir dost tavsiyesi ile banka müşteri hizmetleri aranıyor. "Ama kartımı kapatırım bak" tehdidi de işe yaramıyor artık. Kartınızı kapatacağınız ciddiye alındığında para puanlar, imkanlar sunuluyor. Ama yine de ödüyorsunuz bu bedeli, kartı iptal etseniz dahi.
Kredi Kartı ile yapılan alışverişler, banka hesapları ile yapılan işlemler kayıtdışını önlemekte faydalı görüldüğünden Devlette bu soruna çözüm getirmek istemiyor.
Sonuç olarak, biz tüketiciler sistemin zorunlu hale getirdiği bu ürünleri kullanıyor ve bedellerini ödüyoruz. Ki kullanılan bu ürünlerin de banka hesabı olsun, kredi kartı olsun bir bedeli olması gerektiğini düşünüyorum. Ama yasa ile belirlenmiş tutarlar düzeyinde.

Sorunlar ve Sorular Dönemi:

1) Her bankanın her kredi kartına ve her müşterisine farklı bir kart aidat ücreti talep ettiği biliniyor. X bankası y kredi kartından 45TL yıllık aidat ücreti isterken, Z bankası aynı kredi kartından 100TL istiyor. Bankalar tüketici ile yaptıkları sözleşmelerde kart aidatının alınabileceğini savuyorlar ve bunun yasal dayanaklarını açıklıyorlar. Yıllık Kart aidatı alınabileceği her bankanın internet sitesinde ayrıca bankalar birliğinin internet sitesinde mevcut.
İlgilenenler için linkler:
a)http://www.isbank.com.tr/content/TR/...i-740-269.aspx
b)http://www.finansbank.com.tr/sizi-di...edi-karti.aspx
c)http://www.tbb.org.tr/Dosyalar/Duyur..._mart_2012.pdf
Bu konuda açık yasal bir düzenlemenin bulunmaması sebebiyle bankalar yasal dayanak olarak, bazı kanunlara, yönetmeliklere ve sözleşmelere atıf yapmaktadırlar. İşte sorun da burada. Konu ile ilgili açık yasal bir düzenleme yok.
Soru: L Bankası, bir gün, kredi kartı müşterisinden 10.000TL kart aidat ücreti isterse durum ne olacak?

2) Bankalar, son dönemlerde yeni hesap açacak kişilerle yaptıkları sözleşmelerde hesap kesim ücretini alabileceklerini belirtiyorlar.
Peki sözleşmesinde bu hüküm olmayan eski tarihte hesap açtırmış kişilerin hesaplarından, hesap sahibinin izni olmadan para almaları Güveni kötüye kullanma veya hırsızlık suçunu oluşturacakmıdır?

Değerli görüşleriniz için şimdiden teşekkürler.