Mesajı Okuyun
Old 26-01-2013, 12:52   #18
kolonoros

 
Varsayılan yargıtay kararı

YARGITAY
13. Hukuk Dairesi 2009/10613 E.N , 2010/2575 K.N.

İlgili Kavramlar

MUACCELİYET
TÜKETİCİ KREDİSİ

Özet
MUACCELİYET ŞARTININ GERÇEKLEŞMESİ İÇİN BUNUN SÖZLEŞMEDE KARARLAŞTIRILMIŞ OLMASI, TÜKETİCİNİN BİRBİRİNİ İZLEYEN EN AZ İKİ TAKSİTİ ÖDEMEMESİ VE EN AZ BİR HAFTA SÜRE VERİLEREK MUACCELİYET UYARISINDA BULUNULMASI GEREKİR.


İçtihat Metni

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı M.Ercan tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

Davacı, tüketici kredi sözleşmesi borçlusu olan davalıların ihtara rağmen borçlarını ödemediklerini, yapılan icra takibine de itiraz ettiklerini İleri sürerek itirazın iptali ile inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir.

Davalılar, davanın reddini dilemişlerdir.

Mahkemece, davalı kefiller yönünden davanın reddine, asıl borçlu davalı hakkında davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafça temyiz edilmiştir.

1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektiriri nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.

2-Davacı banka, tüketici kredisi borçlusu olan davalının borcunu ödemediğini ileri sürerek muaccel olan alacağın tamamı için icra takibinde bulunmuştur. 4822 sayılı Kanunla değişik, 4077 sayılı Kanun'un 10. maddesi gereği, muacceliyet şartının gerçekleşmesi için bunun sözleşmede karar-laştırılmış olması, tüketicinin birbirini izleyen en az 2 taksidi ödememesi ve en az 1 hafta süre verilerek muacceliyet uyarısında bulunulması gerekmektedir. Sözleşmenin 7. maddesinde muacceliyet hakkı düzenlenmiş, davalının üst üste 2 taksitten fazlasını ödemediği belirlenmiş ise de, 17.09.2008 tarihli ihtar-namede borcun tamamının istendiği anlaşılmaktadır. Bu halde muacceliyet şartı gerçekleşmemiştir. Ancak icra takibi 10.10.2008 tarihinde yapılmış olup, davacı bankanın bu tarihe kadar ödenmeyen taksitlerini talep etme hakkı vardır. Dosya içeriğinden davalının 07.07.2008 tarihinden sonra ödemede bulunmadığı anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca mahkemece taraflardan bu konuya ilişkin delilleri sorulup, davalının takip tarihine kadar ödemediği tak-sitlerin belirlenerek bu miktar üzerinden itirazın iptaline karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.

Sonuç: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle temyiz eden davalının sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerden dolayı mahkeme kararının davalı yararına (BOZULMASINA), 03.03.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.