Mesajı Okuyun
Old 07-09-2010, 00:34   #16
Av. F.Gül EVREN

 
Varsayılan

Garip değil mi?
Bizler hala aynı şeyleri yaşıyoruz...
Geçen aylarda, Emniyet müdürlüğünden atılmaya çalışan ve farklı il barosu (ve oldukça popüler) mesteklaşlarımız için emniyet müdürlüğü binasında kalma ve dosya fotokopisi alma mücadelesine giriştik. Ayrıca gecenin bir yarısı 44 öğrenci içeride işkence görürken emniyet müdürlüğü binasına 3-4 saat alınmadık ve zor kullanarak pes ettirdik. Ardından en az yüz yüzelli kolluk görevlisinin etrafını sardığı Muğla Adliyesinde sadece üç avukat olarak dakikalarca "üst araması yaparım yapamazsın, çantanı ver-vermem" kavgası yapıldı ve bu kavgada cüppelerimiz yerlerden toplandı.Saatlerce beklenen mahkeme başkanının odasından -sanırım saatlerce beklediğimiz için ve haddimizi bilmeyip odasına bir havale almaya girdiğimiz için- "saygısız, terbiyesiz,yalancı" ,thhamlarıyla korumaları tarafından zorla çıkarılmaya teşebbüs edilerek dik duruşumuzun karşılığı olarak darp edildik... (biz dediğime,yapıldık edildik dediğime bakmayın, avukat temsil ettiği değerlerle vardır her ne kadar tek vücut olsa da ve yalnız sanılsa da...)

Bir yıl önce Muğla Barosu'na nakil olduğumda, baromuzun temsilcilerine ve kıdemli üyelerine "eğer hala bu düzensizlikler, hukuksuzluk ve aykırılıklar devam ediyorsa sorumlusu sizlersiniz. Sizler böyle bir düzende mi avukatlık yapıyorsunuz ve hala sessizce yapmaya devam ediyorsunuz ?" diye çemkiriyordum...
Şimdi düşünüyorum kaç ihtimal var;

a- Bu düzeni (düzensizliği) değişterecek kadar çoğunlukta olmayıp azınlığı temsil etmektedirler.
b- Avukatlık mesleğinin onurunun ve saygınlığınının temelleri sağlam zemine kurulmamıştır.
c- Gücü ve umudu tükenmiş halde emeklilikten medet ummaktadırlar.
d- Düzenin içinde oldukları veya olmayı tercih ettikleri için temsilci veya yönetimde söz sahibidirler.
e- "Ne istediğini bilen ve bildiği yolda tereddüt etmeden ilerleyenler, inandıkları uğruna verdiği mücadelede bir taşı yerinden oynatır ve değişim-dönüşüm de böyle başlar" kuramını hukuk mücadelesinde gerçekleştirecek örgütlenmenin farkında değildirler.
f- Herkes halinden memnun, burada sorun sanırım sadece bendedir.

.... vs. gibi bir çok ihtimal geliyor aklıma.

Ama bu yaşam felsefesi ve pratikte yaşam tarzı meselesidir. Hala bizler avukat değiliz, avukat olma yolundayız; çünkü idealist avukatın da hedefinde bir ideal avukat vardır...

Hukuk sitelerinde bir daha böyle yaşantı kesitleri, olaylar ve kararlar yazma gereği duymamak ve okumamak dileğiyle.

Sevgiler herkese.