Mesajı Okuyun
Old 28-06-2015, 07:27   #11
Cumhur Okyay

 
Varsayılan

Değerli meslektaşım,
Sizi taraf olarak kabul edip de niye yereyim? Niye alınganlık gösterdiniz ki?

Şimdi, binaya olan borcunu küstüm diyerek ödemeyip ıslık çalarak gezen bir borçlunun borcu ifşa edildiğinde ve kendisi de "efendim ben borcumu ödemedim, alacaklı da borcumu ifşa etmiş ve ben de rencide oldum! tazminat! istiyorum" dediğinde; hâkim, tazminata mı hükmedecek, yoksa bu ne hassasiyet mi diyecektir. Halk deyimiyle; "hem döv, hem de dövüldüm diye bağır".

Parası peşin ödenmeden, doğal gaz verilmemektedir.Bir binayı ya da siteyi günü gününe düzgün yönetebilmenin en önemli şartı da aidatların günü gününe ödenmesidir.Yöneticinin dâva ve icra yoluyla aidatı üç gün içinde tahsil edemeyeceği de bir vakıadır. Yönetici zengin olmayıp da cebinden ödeyemiyorsa, önce, daha pratik yolu da seçebilecektir. Kat malikleri kurulunda, en çok konuşan kişilerin borcunu ödemeyenler olduğu da zaman zaman görülmektedir. Yönetici, isim asmayıp da "eline sağlık" diyemez.

Yanı sıra, aidat (avans) yetişmeyince, yönetici, ek aidat salacaktır; onu da yine aidatını muntazaman ödeyenler ödeyecektir. Zorunlu haller dışında, keyfi olarak borcunu ödemeyen bir kişinin şahsiyet haklarını ileri sürmesi düşündürücüdür. Hukukta alacaklı, cezada mağdur hakları daha önemli olmalıdır. Toplumun takbihi, sosyal bir kural olup, hem ihtiyaca ve hem de hukuka uygundur.
Öte yandan, faydalı bir yöntem ki, daha yeni, Maliye, borçlu isimlerini asma yoluna gitmiştir.
Saygılarımla...