Mesajı Okuyun
Old 20-06-2012, 10:11   #5
tiryakim

 
Varsayılan Kiralık Kasa Soyulma - Yargıtay İlamı

Yargıtay
11. Hukuk Dairesi
Esas : 2010/5265
Karar : 2010/8128
Tarih : 08.07.2010
- YARGITAY İLAMI -

Taraflar arasında görülen davada İstanbul 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 24.07.2007 gün ve 2005/121 - 2007/170 sayılı kararı onayan Daire’nin 16.11.2009 gün ve 2009/13118 - 2009/11859 sayılı kararı aleyhinde davalı banka vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü:

Davacı vekili, müvekkilinin 1978 yılında kiralık kasa sözleşmesi ile davalı bankada kasa kiralayarak ziynet eşyaları ile kıymetli evrakını koyduğunu, şube personelinin müvekkilini iyi tanıdığını, müvekkilinin yanında bir süre çalışan yardımcısının kızı olan diğer davalının müvekkilinin kasası olduğunu öğrenince aynı bankada kasa kiraladığını, müvekkilinin çantasından kasanın anahtarını çalarak kasayı açıp, içerisindekileri çaldığını, banka personelinin olayda dikkatsiz davrandığını, kasa sorumlusu elemanın kimlik kartını görmeden kasayı açmaması gerektiğini, sahte imzanın da üstünün karalanmış olduğunu, diğer davalının ceza yargılamasında suçunu ikrar ettiğini, müvekkilinin hatıra olan ziynet eşyalarının çalınması nedeniyle büyük üzüntü yaşadığını, bankanın basiretli davranmadığını ileri sürerek, şimdilik 10.000 TL maddi, 2.000 TL manevi tazminatın davalılardan tahsilini talep ve dava etmiş, yargılama sırasında ıslah ile, yargılama sırasında zarar olarak tespit edilen 100 adet cumhuriyet altını ile 2 adet reşat altının aynen iadesine karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı Banka vekili, taraflar arasındaki sözleşmenin 3. maddesi uyarınca müvekkilinin sorumlu olmadığını, kasanın iki anahtarından birinin vefat eden kardeşinde kalmasına rağmen bu anahtarın iade edilmediğini, davacının kasa anahtarını saklamakta gereken özeni göstermediğini, kendi kusuru ile zarara sebep olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

Mahkemece, davalı bankanın tacir olması nedeniyle özel sorumluluğunun derecesinin ağırlaştırılmış olduğu, olayda 6/8 oranında kusurlu olduğu, davacının ise, güvenmediği kişiye kasası olduğunu söyleyerek müterafik kusurlu olduğu, davacının vücut tamlığına zarar verilmediği gibi, kişisel haklarına da saldırı olmadığı, manevi tazminat şartları bulunmadığı gerekçesiyle, davalı Kıymet Kaya hakkındaki davanın atiye bırakılmasına, davalı banka hakkındaki davanın kısmen kabulü ile 75 adet cumhuriyet altını ile 1,5 adet reşat altınının aynen davalı bankadan tahsiline dair verilen kararın davacı vekili ile davalı banka tarafından temyizi üzerine karar Dairemizin 2009/13118 E, 2009/11859 K sayılı onanmıştır.

Davalı banka vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.

Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, davalı banka vekilinin HUMK’nun 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisini ihtiva etmeyen karar düzeltme isteğinin reddi gerekir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı banka vekilinin karar düzeltme isteğinin HUMK’nun 442. maddesi gereğince REDDİNE, alınması gereken 35,50 TL karar düzeltme harcı peşin ödenmiş olduğundan yeniden alınmasına yer olmadığına, 3506 sayılı Yasa ile değiştirilen HUMK'nun 442/3. maddesi hükmü uyarınca, takdiren 172,00 TL para cezasının karar düzeltilmesini isteyenden alınarak Hazine’ye gelir kaydedilmesine, 08.07.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Kaynak:Corpus Arşiv