Mesajı Okuyun
Old 12-10-2006, 13:29   #30
Merhaba

 
Varsayılan

Sayın Adilyaşam,

Mesajınız ve açıklamalarınız için teşekkür ederim.

Elbette sizi yanlış tanımış olmam söz konusu olabilir.

Fakat eğer öyleyse, bu yanlış tanımada, sizin ve benim sorumluluklarımızın tartışılması, en azından yazdıklarımızın gözden geçirilerek bir öz eleştiriye tabi tutulması gerektiğini düşünüyorum.

Bu forum alanlarında özellikle “hukuçu kimlikleriye” yazı yazanlardan çok ta doğal olarak beklenen, ne kadar karşıt düşünceleri tartışıyor olsalar bile, karşılıklı saygınlığı hiçbir zaman zedelemeyen ve karşıt düşünce sahiplerini rencide eden bir tutum içinde olmamalarıdır. Buna tanık olmaksa, bizlerde, hukuka ve hukukçu kimliklere olan güven ve saygıyı pekiştirecektir.

Karşıtlarına saygılı ve güçlü fikirler, karşıt düşünce sahiplerini bile, bu fikirleri anlamaya, değerlendirmeye ve belki de sonuçta kendi düşüncelerini revize etmeye davet eder.

Böylece uzlaşma alanları doğar ve bireylerin salt düşüncelerinden ötürü dışlanmadıkları toplumsal bir barış ortamı sağlanabilir.

Sayın Adilyaşam, bunlar benim düşüncelerim. Amacım hiç kimseye yol yordam göstermek değil. Hukukun hiçbir teknik alanında söz söylemek yetkinliğinde değilim ve zaten buna teşebbüs etmeyi bile kendi adıma ukalalık addederim.

Eğer yapabiliyorsak, her kavrama ve olguya, olabildiğince kendimizden bağımsızlaşarak, biraz olsun süzülmüş ve koşullanmalardan arındırılmış bir düşünce sistematiğiyle değerlendirme yaparak bakabilmek, her ne kadar mutlak doğru olmasa da, bizi ideal ve insanca olana biraz daha yaklaştırabilir diye düşünüyorum.

Düşünelim ki, ben, siz, ya da bir başkası, dünyanın bir başka ülkesinde, farklı bir kültürel ve inanç ortamında doğup büyümüş olsaydık, bizi şekillendirecek olan koşullar ve toplumsal dayatmalar çok daha farklı olacaktı, farklı değerleri benimseyecek ve bu zeminde bizim için farklı doğrular oluşacak ve biz onları savunuyor olacaktık.

İşte söylemek istediğim, zamana ve coğrafyaya bağlı son derece farklı değişkenlikler gösterebilecek bu kültürel kimliklerle bağlanmış olarak değil, onları bütünüyle reddetmeyi de önermiyorum tabii, ama onları ayrıştırıp, sorgulayarak ve imbikten geçirerek, haklar ve adalet temelinde tüm insanlığın benimseyebileceği ortak değerlere ulaşabilmeyi amaçlamaktır.

Son yazınızda, yazım biçiminizden kaynaklanan ve sizin, gerçekte olduğunuzdan farklı değerlendirilmenize yol açan gelişmeler sonrası, olgun bir tutumla üzüntülerinizi ve özürlerinizi dile getiriyorsunuz.

Ben de, bu gelişmelerin sürüklediği bir karşı tutumla, salt yazım biçeminizden ötürü, size karşı sert olabilecek ifadelerle ön plana çıkan bir duruş koydum.
Yazdıklarımın düşüncelerinize yönelik olanlarından ziyade, kişiliğinize dokunanlardan ve onu rencide edenlerinden ötürü, öncelikle kendi iç saygımın bir gereği olarak özürlerimi bildirmek istiyorum.

Biririmizi biraz daha iyi anlamış olmayı umarak, tamamen karşıtı olsam da, hukuçu kimliğinizle bağdaşır olarak bu alanlardaki görüş ve düşüncelerinizi izlemek ve aynı düzgün biçemlerle kendi yazma hakkımı kullanmaya devam etmek , bundan sonraki süreçte sanırım çok daha güzel olacak.

Saygılar.
Merhaba.