Mesajı Okuyun
Old 30-04-2009, 22:48   #7
fikirbay

 
Varsayılan taşlaşmış adalet

Keşke, adaleti simgeleyen heykelin normlara uygunluğuna titizlik gösterebildiğimiz kadar, simgesine değil de, adaletin kendisine titizlik gösterebilsek.

Birileri as dediği için, halkın iradesini temsil edenleri ipe çekip asan, yine birileri kes dediği için, son hariciye listelerinde olduğu gibi, fişlemeye dayalı olarak (kamu yararına dayalı olarak değil, keyfi olarak) birilerinin önünü, ilerlemesini, yükselmesini kesen Yargı sistemimize ve onun evrensel normlara uygunluğuna da titizlenebilsek.

Vaktimizi soyut kavramlar ve mitoloji üzerindeki tartışmalarla tüketmesek de, somut örnekleri irdeleyerek somut çözümlere varsak.

Bilindiği gibi, ömrümüz ortalama 75 yıl olsa, 2,3 Milyar saniye ediyor. Ben bu yazıyı yazarken, sizler de okurken yüzlerce saniyemiz de yok oluverdi bile. O saniyeleri lüks konulara harcamasak, daha yararlı olmaz mı?

Heykelin arkasındaki zihniyet derken, gözleri gerçekten bağlı hukukçularımızın verdikleri kararlarla ömrümüzü tüketmesine daha büyük tepkiler göstermemiz gerekmez mi?

Yargıçların egemen bürokratik bir sınıfın kontrolünde olması ne acıdır. Körebe oynar gibi, aslında, birileri arkadan elleriyle adalet hanımın gözlerini sıkı sıkıya kapamakta ise ve adalet sisteminde bile "emir komuta" zinciri işliyorsa, gözleri bağlı olsa ne, olmasa ne?