X ilindeki Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davanın 3. celsesine vekaletname ibraz ederek sanık müdafii olarak bulunduğum davanın duruşmasında yaşanılanları anlatmak istiyorum.

Atılı suçlar :Adam öldürmeye teşebbüs ( y şahsı yönünden)
Kasten yaralama ( z şahsı yönünden)

Dosyada mağdur raporlarının ayrıntılı rapor olmaması,atış mesafesinin belli olmaması,olay yerine keşif yapılmaması gibi maddi gerçeğin tespiti ,varsa bir suç ,suç vasfının tespiti bakımından birçok eksik olduğu için karar aşamasında bulunan bir davada bulunduğumu düşünmüyordum ki ; Savcının dosyanın tamamlandığından bahisle mütalaasını vermesiyle ciddi bir şaşkınlık yaşadım. Mütalaadan önce müştekilere(Şikayetçi değiller) sormak istediğimiz sorulara ise : ''Yav savcı mütalaasını verecek şimdi nereden çıkarıyorsunuz şimdi bu soruları'' gibi bir üslupla sorularınızı daha sonra sorarsınız gibi bir sözle reddedildi.

Tevsi i tahkikat taleplerimizi sıraladık ve tahliye beyanlarımızın da olacağını belirtip esas hakkında savunma için süre istedik.Mahkeme başkanı tevsi i tahkikat taleplerimizi değerlendirmek için ara vereceğini beyan etti.Tahliye taleplerimizin olacağını ısrarla belirtmemize rağmen daha sonra söz vereceğim denilerek duruşma dışına çıkartıldık.

Mübaşir tarafından çağrıldım ve duruşma salonununa girer girmez duruşma tutanağını verdiler. Mahkeme bu verdiği arada yokluğumuzda kararını vermişti. Matbu gerekçelerle tutukluluk halinin devamı,tevsii tahkikat taleplerimizin reddi fakat tanık olarak dinlenen kolluk memurlarının ifadeleri müvekkilin lehine olduğu açıkça ortada ki diğer kolluk memurlarını da tanık olarak çağrılmasına karar veriyor mahkeme.

Gayet tabii mahkemeye yaptığının hukuka ve usule aykırı olduğunu ,peşin hükümlü olunduğunu ,yokluğumuzda karar veremeyeceğini,SAVUNMA HAKKININ AÇIKÇA KISITLANDIĞINI belirtmeme rağmen hiçbir cevap alamadım. Konuya ilişkin görüşlerinizi ve katkılarınızı sunarsanız çok memnun olurum.Kaygılarımla...