Mesajı Okuyun
Old 29-08-2014, 16:07   #3
Av.Gülben Duran

 
Varsayılan

Sayın Güngörr ilginiz için teşekkür ederim öncelikle,aşağıdaki Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 07.04.2015 Tarih, 2005/2583 E. 2005/7414 Sayılı kararına ulaştım. Bu karardan sonra da yanıtınız aynı mı acaba?
T
Bir ticaret şirketi başka bir şirket tarafından devralınırsa (TTK.451), eski şirketin tüzel kişiliği sona erer. Keza bir ticari şirket diğer bir ticari şirketle birleşmesi halinde de birleşen şirketin hükmi şahsiyeti sona ermektedir. Tüzel kişiliğin son bulması ile, artık eski tüzel kişinin (ölü bir şahıs gibi) taraf ehliyetinin son bulduğunun kabulüyle, ölü kişiye karşı dava açılması hakkındaki uygulamaların,kıyasen burada da uygulanması gerekir.(Prof.Dr.Baki Kuru, HUMK. CİLT-1, S-930)
Takip tarihinde hükmi şahsiyeti olmayan (ölü bir kişi gibi) şirket hakkında yapılan takipte, ortada taraf ehliyetini haiz bir borçlu olmadığına göre; ona iltihak da mümkün bulunmadığından, takibin birleşen şirket adına sürdürülmesi de bu durumda mümkün değildir.

(Karar Tarihi : 07.04.2005)
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki 3.kişi vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :

TTK m.152 "bir ticaret şirketinin nev'inin diğer bir ticaret şirketi nev'ine çevrilmesi kanunda aksine hüküm olmadıkça, yeni nev'e ait kuruluş merasime tabidir. Böylece yeni nev'e çevrilen şirket eskisinin devamıdır" açıklaması ile ticaret şirketlerinde şirketin hukuki ve ekonomik bütünlüğünü bozulmadan ve şirketin tasfiyesine de gitmeden mevcut bir şirketin nev'inin değiştirilmesine olanak sağlamıştır. TTK m.152'ye göre tür değiştiren şirket eskisinin devamıdır. Ayrıca tür değişikliği şirketin tüzel kişilik sıfatı ve bünyesi üzerinde etkili olamayacağından eski şirketin hak ve borçları yeni şirkete geçer.

TTK m.451 ve 452'de ise, düzenlenen birleşme ve devralma suretiyle tasfiyesiz infisah hükümlerinde; bir ticaret şirketi başka bir şirket tarafından devralınırsa (TTK m.451) eski şirketin tüzel kişiliği sona erer. Keza bir ticari şirket diğer bir ticari şirketle birleşmesi halinde de birleşen şirketin hükmi şahsiyeti sona erer. Tüzel kişiliğin son bulması ile, artık eski tüzel kişinin (ölü bir şahıs gibi) taraf ehliyetinin de son bulduğunun kabulü gerekir. Ölü kişiye karşı veya ölü kişi adına dava açılması hakkındaki uygulamaların kıyasen burda da uygulanması gerekir. (Prof. Dr. Baki Kuru H.U.M.K. C-1, Sf:930) Takip tarihinde hükmi şahsiyeti olmayan (ölü bir kişi gibi) şirket hakkında yapılan takipte, ortada taraf ehliyetini haiz bir borçlu olmadığına göre ona iltihak da mümkün bulunmadığından takibin birleşen şirket adına sürdürülmesi de bu durumda mümkün değildir.

Bu kurallar ışığında somut olayın incelenmesinde;

Alacaklının 09.02.2004 tarihinde kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile yaptığı takipte dayanak bonoda keşideci borçlu "A____ Boya ve Kimya San. A.Ş." olduğundan takip talepnamesinde borçlu olarak gösterilmiştir. Örnek 163 ödeme emri bu takip borçlusuna tebliğ olunmuş ve takip kesinleşmiştir.

Ancak; 17.03.2004 tarihinde (şikayet husumete ilişkin olup kamu düzeni ile ilgili ve süreye tabi olmadığından) "S____ Boya Kimya Sanayii A.Ş." takip borçlusu şirketi TTK.nun 451.maddesi hükmü çerçevesinde devraldıklarından (18.09.2003 tarihinde) ve ticaret sicili gazetesinde de (22.09.2004 tarihinde) tescil ve ilan edildiğinden ölü kişi hakkındaki takibin iptali ile, kendileri adına herhangi bir takip olmaksızın yapılan icra işlemlerinin iptali ile hacizlerin kaldırılmasını İcra Mahkemesinden talep ettikleri görülmüştür.

İcra Mahkemesince, TTK.nun 451.maddesinde hükümleri nazara alınarak (7/4 – 10.04.1992 tarihli İçtihatı Birleştirme Kararları hükümleri de gözeltilmek suretiyle) şikayetin kabulüne (takibin iptaline) karar vermek gerekirken somut olayda uygulanma yeri bulunmayan TTK.nun 152.maddesi gerekçe yapılarak istemin reddi isabetsiz olup mahkeme kararının bu nedenle bozulması gerekmiştir.

KARAR : 3.kişi vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 07.04.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.