Mesajı Okuyun
Old 02-08-2006, 15:30   #5
Av.Habibe YILMAZ KAYAR

 
Varsayılan

Herkese Merhabalar,

Basimiz sagolsun....
Ben 32 yasındayım ve Duygu Asena ile kadın oldum diyebilirim. Onunla ve onun
sayesinde olan "Kadınca" ile büyüdüm, annemin (tipik bir Osmanlı kadını olan
annem kadinlikla ilgili, cinsellikle ilgili konularda bizi ayıp sus diyerek
yetistirdi) bana ogretmediklerini ogrendim. Soru ve hesap sormayi; kurban
zihniyetinden, basına gelene razı kadin kimliginden cıkıp sorumlu olmayı, bana
ve tum kadınlara yapılan haksızlıklardan sorumlu olanlara karsı sesimi
cıkartmayı biliyorsam bunun bir sebebi de odur.

Cesareti, mucadeleciligi, inatciligi, mutevaziligi, aktivistligi,
vazgecmemesi, ayak diremesi, alttan almaması, hazırcevaplılığı ve tum bunları
kendine has bir latiflikle yapması ile bana ve binlerce kadına ve dahası ve
bizden sonra geleceklere ilham kaynagi ve yol gosterici olmustur.

Duygu Asena, yaptıkları ve yazdıklari ile Ataturk tarafindan neredeyse hediye
edilmis haklarımizla oturdugu yerde oturan Cumhuriyet kadınına silkin artık
bunlar yetmez daha yapılacak cok is var demistir.

Duygu Asena, Türkiye kadın hareketinde bir milat gibidir bir cok anlamda ve
dahasi kadın haklari savunuculugunun, feminizmin ikonu ve semboludur.

Bence onunla ilgili birseyler (aslında bircok seyler) yapalim.

Kadin orgutleri ve bagımsız kadınlar biraraya gelelim ve konusalım.

Mesela benim nacizane fikrim bir Duygu Asena vakfı olmalı.

Onun adıyla anılacak Edebiyat, Gazetecilik, Habercilik, Sinema ve ilgili baska
alanlarda kayda deger isler basarms kadınlara yaptıkları islerden dolayı odul
verilmeli.

Duygu Asena Gelisim Bursu verilmeli, kendini kadın sorunlarına adamıs lisans
ve master ogrencilerine, arastırma projeleri desteklenmeli.

vs vs....

Bunlari tartısalım bence.

Duygu Asena yoktan varolmadı.

Yokluga karısmasın.

Bayragi devralınsın...

Sevgilerimle

Nuran Kızılkan

--------------------------------
Yazanın izni ile forumda yayınlanmıştır