Mesajı Okuyun
Old 07-03-2008, 11:09   #2
Av. Hatun Olguner

 
Varsayılan

İpotek hakkı ve alacağı gibi gayrımenkul satış vaadi de kişisel hak doğurur ve adi yazılı belge ile başkalarına devirleri mümkündür. Satış vaadinden kaynaklanan haklar kişiseldir ve devirleri mümkün olduğundan,yazılı belge ile bu hakkı devralanların,hakkını devreden yönünden koşullarının bulunması halinde satış vaadinden kaynaklı ferağa icbar davası açma hakkı vardır.

Örnek :

Satış vaadi sözleşmesi ile edinilen şahsi hakkın başkasına devri mümkündür.Devralan kişi satıcıya karşı ferağa icbar davası açabileceği gibi,satıcı ölmüşse onun mirasçılarına karşı da bu hakkını kullanabilir.Olayımızda davacı şahsi hakkı devralan kişi,davalılar ise satışı vaadedenin mirasçılarıdır.Bu hususlar gözönünde tutulmadan davacı ile davalıların murisi arasında direkt bir satış vaadi sözleşmesinin yapılmamış olmasından bahisle ve davacının adi yazılı devir senedine dayalı olarak bir ayni hak talebinde bulunamayacağından bahisle davanın reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir. Diğer taraftan bir başka dava dolasıyla gayrımenkule tedbir konulmuş olması işbu ferağa icbar davasının reddini gerektirmez.
O halde davaya bakılmak,işin esası incelenmek ve bu meyanda karar verilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir. 14 HD 16.9.1975 2515-3715
-------------------------------------------------------------------------------------------

Satış vaadi sözleşmesi kişisel hak sağladığından borçlunun (satışı vaadedenin)rıza ve onayına bakılmaksızın üçüncü kişiye devri olanaklı ve yasal olarak geçerlidir.

Davalıların mirasbırakanı Fahrettin"in murisi Ümmügülsüm"ün ölümü ile 570 parsel sayılı taşınmazda
kendisine intikal eden payı Süleyman ve Mehmet"e satış vaadine,adı geçen kişilerin sözleşmeden doğan şahsi haklarını Tahsin"e ve onun da eşi Rukiye"ye devrine ilişkin sözleşmeler;gerek şekil gerekse esas yönünden yasada öngörülen koşullara uygun düzenlendiklerinden ve satış vaadi sözleşmesi şahsi hak sağladığından ve bu hakkın BK m 162 ve onu izleyen maddeleri gereğince(alacağın temliki hükümleri) borçlunun(yani satışı vaadedenin) rıza ve muvafakatına bakılmaksızın
üçüncü kişiye devri mümkün bulunduğundan hukuken geçerlidirler.

Bu itibarla davalılar külli halefiyet yoluyla mirasbırakanları Fahrettinin borçlarından sorumlu olduklarına ve davanın dinlenmesine yasal bir engel bulunmadığına göre taraf delillerinin toplanarak sonucuna göre hüküm kurulması gerekirlidir.
Bu kabil davalarda dava değeri satış vaadi sözleşmesinde yazılı bedeldir.
14 HD 17.6.1986 285-4194
---------------------------------------------------------------------------------------------