Mesajı Okuyun
Old 22-04-2007, 09:09   #1
Ahmet Turan

 
Varsayılan BK Tasarisi 200. Maddeyi Tartışalım mı?

Borca katılma

Madde 200- Borca katılma, mevcut bir borca borçlunun yanında yer almak üzere, katılan ile alacaklı arasında yapılan ve katılanın, borçlu ile birlikte borçtan sorumlu olması sonucunu doğuran bir sözleşmedir.
Borca katılan ile borçlu, alacaklıya karşı müteselsilen sorumlu olurlar.

Görüldüğü gibi tasarının bu hükmü yeni bir düzenlemedir. Uygulamada borca katılmaya sık sık rastlanmaktadır. Genel hükümlere göre sorun çözülüyordu. Kimi zaman kefalet kurumu ile kıyaslanıyor veya o kurumun ilkeleri çerçevesinde değerlendiriliyordu.

Burada ise mevcut bir borca borçlunun yanında yer almak üzere üçüncü bir kişinin katılması şeklinde düzenleme yapılmıştır.Bilindiği gibi, borcun üstlenilmesi sonucunda eski borçlu borcundan kurtulmakta, onun yerini yeni borçlu almaktadır. Borca katılmada ise, borçlu borcundan kurtulmamakta, “katılan” da borçlu ile birlikte aynı borçtan müteselsilen sorumlu olmaktadır.

Bu madde özellikle tekel konumundaki güçlü kurumlarca genel işlem koşullu belgeler için getirilen -müteselsil kefalet kurumunu zayılatan ve kefili koruyan- hükümlerle çelişmektedir. Bu durumda genel işlem koşulu içeren tektaraflı hazırlanan iki tarafça imzalanan sözleşmelere kefil yanında bir de borca katılan kişi imzasının aranması durumuyla karşılaşacabileceğiz. Bu sorunu aşmak için tasarının İçerik denetimi başlıklı 25. maddesini göz önünde bulundurmak gerekli olacaktır. 25. madde şöyle " Genel işlem koşullarına, dürüstlük kurallarına aykırı olarak, karşı tarafın aleyhine veya onun durumunu ağırlaştırıcı nitelikte hükümler konulamaz." İşte bu noktada hakim, borca katılan pozisyonundaki kişinin borca katılan mı yoksa aslında kefil mi olduğunu değerlendirmesi gereklidir diye düşünülmektedir. Siz ne düşünürsünüz?

Saygılarımla.