Mesajı Okuyun
Old 27-12-2006, 19:42   #7
Av.Engin Özoğul

 
Varsayılan

Kıdem-ihbar ve işe başlatmama tazminatlarına ilişkin konularda son bir kez yazmak isterim

İş sözleşmesi geçerli nedenle feshedilmişse feshin geçersizliğine karar verilsin ya da verilmesin işyerinin fesihten sonra kapanması halinde işveren kıdem-ihbar tazminatından sorumludur.

İş sözleşmesi haklı nedenle feshedilmiş, feshin geçersizliğine karar verilmiş ve işyeri fesihten sonra kapanmış ise işveren yine kıdem-ihbar tazminatından sorumludur.

Bu nedenle fesihten sonra işyerinin kapanması halinde fesih geçerli nedene dayanmıyorsa işveren kıdem-ihbar tazminatı ödeyecektir. Fesih, geçerli nedene dayalı olarak yapılmışsa zaten kıdem-ihbarı ödeyecektir. Bu durumda da işverenin kötüniyetli olması ona kıdem-ihbar açısından bir yarar sağlamayacaktır. Burada tek sorun (diyelim ki toplu işten çıkarma var) işe iade kararı verileceğini düşünen işverenin, işe iadenin sonuçlarından kurtulmak için işyerini kapatması halidir. Bu durumda işverenin hakkın kötüye kullanılması yasağı kapsamında işe başlatmama tazminatından sorumlu tutulması için yasal bir engel olmadığını düşünüyorum.

Bunun yanında işveren işyerini kapatması nedeniyle iş sözleşmelerini feshetmişse yine kıdem-ihbar tazminatından sorumlu olacaktır. İş Kanunu'nun 18. maddesinin gerekçesinde işyerinin daraltılması, işyerinin bazı bölümlerinin iptal edilmesi ve bunlara bağlı olarak da işyerinin kapanması geçerli bir fesih nedenidir. Yani işyerinin kapanması nedeniyle iş sözleşmelerinin feshi kötüniyetli bir davranış değil aksine yasa gerekçesinde öngörülen geçerli bir fesih nedenidir. İşveren bu durumda da kıdem ve ihbar tazminatlarından sorumlu olmaktadır. Fesih yasa gerekçesinde öngörülen geçerli bir nedene dayandığı için de geçersiz feshin sonuçlarından kurtulma gibi bir niyet olduğu söylenemeyecektir.


Sonuç olarak kıdem-ihbar tazminatı açısından bir sorun olmadığı görüşündeyim. İşverenin kötüniyetli olması halinde ise yasal kuralların buna sonuç bağlayabileceiğini düşünüyorum. Bu nedenle de mevzuatta yasal bir düzenleme ihtiyacına gerek olmadığı kabul edilebilir.