Mesajı Okuyun
Old 20-01-2010, 14:33   #2
atoss3

 
Varsayılan

Sayın Hukukçu, anlattığınız olay uygulamada sık rastlanan ancak mahkemelere nadiren intikal eden bir durum, bunun nedenini de açıklayacağım.
Öncelikle kıdem tazminatı, ihbar tezminatı..vs işçi alacakları kanun gereği fiili çalışma süresi üzerinden hesaplanan alacaklardır. ortada fiili çalışma yoksa işçi alacaklarından da söz edilemez. ancak burada ilginç olan böyle bir dava açmanız halinde işverenin savunmasının şekli olacaktır. işveren "işçi fiilen işyerinde çalışmamıştır derse" kendisini ihbar etmiş olacaktır, çünkü fiilen işyerinde çalışmayan işçinin orda çalışıyormuş gibi gösterilmesi bir suçtur. hatta işe giriş bildirgesi de bu baglamda sahte olacağından resmi evrakta sahtecilik suçu dahi gündeme gelecektir. diğer yandan işçi de bu durumdan haberdarsa aynı şekilde işçi hakkında da cezai kovuşturma yapılacaktır.
Bu durumda açacağınız davada işveren bilinçli biri ise davayı sulh yolu ile çözmeye uğraşacaktır. Ancak bilinçsiz bir işverenle karşı karşıya iseniz, kendini de işçiyi de yakabilir. öncelikle işverenle dava açmadan durumu anlatarak sulh yoluyla işin çözülmesi faydalı olacaktır. saygılarımla.