Mesajı Okuyun
Old 19-04-2012, 21:42   #23
Av.Ömer Güntay

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan kum
Keşideci ceza almasa dahi, şikayetçinin elinde çeke dayalı bir alacağı(zararı)bulundukça, şikayet hakkını kullandı diye sorumlu olamaz düşüncesindeyim.
Halen bir çok ülkede karşılıksız çekte dolandırıcılık hükümlerine göre işlem yapılıyor.Değişikliğe ilişkin TBMM tutanakları ortada.3167 den önce bu yönde ki uygulama malum vs. vs.
3167 öncesi demişken, o dönem yürürlükte bulunan 765 Sayılı TCK.503. maddesi “mağdurun hulus ve saffetinden istifade” edilmesive “hileninkişiyi kandırabilecek nitelikte yani belirli bir ağırlıkta olmasını öngörüyordu. Eski düzenlemenin her karşılıksız çek vakıasınıaranan niteliklere haiz bir hile olarak kabul etmeyeceği aşikârdır. Oysa 5237Sayılı yasa, salt hilenin varlığını yeterli görmüş, hilenin yanında güçlendiricibir ifade olarak yer alan “desise”’yedahi yer vermemiştir. Bu şekilde hilenin kapsamını daha geniş tutan 5237 Sayılıyasanın, karşılıksız çek/dolandırıcılık ilişkisine daha yatkın olduğu söylenebilir.


Saygılarımla;

Desiseye yer verilmemesi, dolandırıcılık suçunun oluşup oluşmadığı tartışılırken, hilenin "aldatıcı nitelik ve ağırlığının" aranması gerektiği yargısal uygulamasına etki etmez.
Dolandırıcılık suçunun ana unsuru "aldatıcı nitelikte, aldatmaya elverişli hile"dir. Buna bakılacaktır. Hile, kimi zaman desise ile kimi zaman yalan ile kimi zaman başka suretlerle sağlanabilir.
Saygılar.