Mesajı Okuyun
Old 19-08-2009, 18:08   #11
ALİ RIZA KAPLAN

 
Varsayılan

YARGITAY
13. HUKUK DAİRESİ

Tarih : 18.02.1986
Esas No : 1985/6068
Karar No : 1986/874


818 - BORÇLAR KANUNU 230

ÖZET
ARTIRMA ŞARTNAMESİNDE YASAL BİR TAAHHÜDÜN BULUNMASI VEYA ARTIRMAYA KATILANLARA KARŞI HİLE YAPILMIŞ OLMASI DURUMLARI İSTİSNA OLMAK ÜZERE ZORUNLU ARTIRMALARDA TEKEFFÜL GEREKLİ DEĞİLDİR.

DAVA : Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda, ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalılardan M. Namık avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine; dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

KARAR : Davacı, icra memurluğunda yapılan ihalede satın aldığı Fort marka otonun motor ve şasi numaralarının sonradan vurulmuş olduğunun anlaşılması nedeniyle satış bedeli olarak ödediği 500.000 liranın davalılardan alınmasına ve otonun kendilerine teslimine karar verilmesini istemiştir.

Davalılardan İcra dosyasında borçlu olan M.`nin gıyabında yapılan yargılama sonunda mahkemece otonun ayıplı olması dolayısiyle sahibi olarak M.`ye teslimine ve 500.000 liranın her iki davalıdan müteselsilen tahsiline karar verilmiştir.

Kararı, davalılardan M. N. temyiz etmiştir.

Olayda davacı otoyu İcra Memurluğunda yapılan bir cebri artırmada ihaleye girmek suretiyle satın almıştır. BK. nun 230. maddesi gereğince artırma şartnamesinde yasal bir taahhüdün bulunması veya artırmaya iştirak edenlere karşı bir hile yapılmış olması halleri müstesna olmak üzere cebri artırmalarda tekeffül yoktur. Davalılardan M. N. otonun sahibi değildir. Aksine onun araç sahibinden alacağını icra yolu ile alabilmesi için oto ihaleye çıkarılmış ve satılmıştır. Adı geçen davalının davacıya karşı bir hile yaptığı da iddia ve ispat edilmemiştir. Daha önce davacının satışın iptali ve ihalenin feshi için İcra Tetkik Merciine yaptığı müracaat 7 günlük süre geçirildiğinden Merci Hakimliğince ret edilmiştir. Bu nedenlerle satılanın ayıbına dayanan işbu istirdat davasında, davalılardan M. N.`ye husumet yöneltilemez. Bu davalının borçludan alacaklı olduğu kesinleştiğine göre, satış bedeli mal varlığına girmekle, nedensiz zenginleştiği de ileri sürülemez.

O halde mahkemenin M. N. hakkındaki davayı bu nedenlerle reddetmesi gerekirken, müddeabihin her bir davalıdan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar vermesi yasaya aykırıdır ve bozma nedenidir.

SONUÇ : Kararın yukarıda yazılı nedenlerle temyiz eden davalı M. N. yararına BOZULMASINA, 18.2.1986 gününde oybirliğiyle karar verildi.