Mesajı Okuyun
Old 12-12-2010, 22:52   #16
Av.Habibe YILMAZ KAYAR

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
2. HUKUK DAİRESİ
E. 2006/15844
K. 2007/4089
T. 15.3.2007

ZİYNET EŞYASININ İADESİ İSTEMİ ( Davalı Fiilen Ayrılmalarından Sonra Ziynetlerinin Baskı İle Geri Verdiğini İleri Sürmüş İse de Dosyada Bu Yönde Bir Delil Bulunmadığı - Borçlu Olmadığı Şeyi Hataen Kendisini Borçlu Zannederek Verdiğini İspat Etmedikçe Onu İstirdat Edemeyeceği )

ZİYNETLERİNİN BASKI İLE GERİ VERİLDİĞİ İDDİASI ( Bu Yönde Bir Delil Bulunmadığı - Borçlu Olmadığı Şeyi Hataen Kendisini Borçlu Zannederek Verdiğini İspat Etmedikçe Onu İstirdat Edemeyeceği/Ziynetlerle İlgili Talebin Reddi Gerektiği )

İSTİRDAT İSTEMİ ( Davalı Fiilen Ayrılmalarından Sonra Ziynetlerinin Baskı İle Geri Verdiğini İleri Sürmüş İse de Dosyada Bu Yönde Bir Delil Bulunmadığı - Ziynetlerle İlgili Talebin Reddi Gerektiği )

DÜĞÜNDE TAKILAN TAKILARIN EVİ TERKETMEDEN ÖNCE GERİ VERİLDİĞİ ( Davalı Bunları Geri İsteyemeyeceği - Bu Bakımdan Davalı-Karşı Davacı Kadının Ziynetlerle İlgili Talebinin Reddi Gerektiği )

818/m.62
4721/m.220
ÖZET : Davalı, fiilen ayrılmalarından sonra ziynetlerinin baskı ile geri verdiğini ileri sürmüş ise de dosyada bu yönde bir delil bulunmamaktadır. Borçlu olmadığı şeyi ihtiyariyle veren kimse hataen kendisini borçlu zannederek verdiğini ispat etmedikçe onu istirdat edemez. Davalı, düğünde kendisine takılan takıları, evi terk etmesinden sonra rızasıyla davacıya geri verdiğine göre bunları isteyemez. Bu bakımdan davalı-karşı davacı kadının ziynetlerle ilgili talebinin reddi gerekir.

DAVA : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR :
1- Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davalı-karşı davacının ( kadın ) tüm, davacı-karşı davalının ( koca ) aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.

2- Toplanan delillerden, tarafların fiilen ayrılmalarından sonra, her iki tarafın aile büyükleri tarafların ayrılmakta karalı olduklarını görünce "... herkes verdiğini, çeyizini, ziynetlerini geri alsın... şeklinde konuştukları bu şekilde karar alındığı, tarafların da, ailelerinin aldığı bu karara itiraz etmedikleri, davalı kadının kendi çeyiz eşyalarını aldığı, düğünde davacının taktığı takıları da davacıya geri verdiği..." anlaşılmaktadır. Davalı, fiilen ayrılmalarından sonra ziynetlerinin baskı ile geri verdiğini ileri sürmüş ise de dosyada bu yönde bir delil bulunmamaktadır. Borçlu olmadığı şeyi ihtiyariyle veren kimse hataen kendisini borçlu zannederek verdiğini ispat etmedikçe onu istirdat edemez. ( BK. md. 62 ) Davalı, düğünde kendisine takılan takıları, evi terk etmesinden sonra rızasıyla davacıya geri verdiğine göre bunları isteyemez. Bu bakımdan davalı-karşı davacı kadının ziynetlerle ilgili talebinin reddi gerekirken kabulü doğru görülmemiştir.

SONUÇ : Temyiz edilen hükmün 2. bentte gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, tarafların sair temyiz itirazlarının 1. bentte gösterilen nedenlerle ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın Tuba'ya yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna, temyiz peşin harcını yatıran Hakan'a geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15.03.2007 gününde oybirliği ile karar verildi.

Kazancı