Mesajı Okuyun
Old 26-02-2009, 18:11   #8
Av.Şenel DELİGÖZ

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY
4.Hukuk Dairesi

Esas: 2005/959
Karar: 2005/1401
Karar Tarihi: 17.02.2005

ÖZET : Davacılar desteğin davalı doktorun tedavi sırasındaki kişisel kusuru sonucu öldüğünü iddia ederek tazminat istemişlerdir. Memurlar ve diğer kamu görevlilerinin kişisel kusurlarına dayanılarak açılan davalar, Anayasanın 129/5. maddesi kapsamında düşünülemez. Anılan maddi ve 657 sayılı Kanun 13. maddesinde kamu görevlisinin, yasal çerçeve içinde kalmak koşulu ile yetkisini kullanma durumunda 3. kişilere verilen zararlardan öncelikle idare aleyhine dava açılabileceği öngörülmüştür. Somut olayda, davacılar davalı doktor Salih Selim G.'ün salt kişisel kusuruna dayanmışlardır. Kaldı ki gerçek kişi aleyhine idare mahkemesine dava açılamaz. Şu durumda adli yargının görevli olduğu kabul edilmeli ve işin esasına girilerek desteğin ölümünde davalı doktorun kişisel kusuru olup olmadığı araştırılıp varılacak sonuca göre karar verilmelidir.

(2709 S. K. m. 129/5) (657 S. K. m. 13) (2577 S. K. m. 2, 11) (818 S. K. m. 45)

Dava : Davacı Fatma G. ve diğerleri vekili Avukat Gültekin Özçelik tarafından, davalı Salih Salim G. ve Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı aleyhine 21.5.2004 gününde verilen dilekçe ile yanlış tedavi nedeniyle desteğin ölümünden kaynaklanan tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; idari yargı görevli olduğundan mahkemenin görevsizliğine dair verilen 14.12.2004 günlü kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacılar vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü:

Karar: 1- Davalı Sağlık Bakanlığına yönelik temyiz itirazları yönünden;

Dava, yanlış tedavi nedeniyle desteğin ölümünden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece uyuşmazlığın idari nitelikte bulunduğu gerekçesiyle yargı yolu bakımından mahkemenin görevsizliğine karar verilmekle birlikte istem halinde dosyanın görevli ve yetkili mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

İdari Yargılama Usulü Yasasının 2. maddesinde hangi işlerin İdari Yargı yerinde bakılacağı belirtildikten başka, aynı yasanın 11. maddesinde idari yargı yerine başvurmanın yöntem ve usulü de hüküm altına alınmıştır. Anılan yasa maddesi gözetildiğinde, mahkemenin istem halinde dosyanın idare mahkemesine gönderilmesine ilişkin kararın bu maddeye aykırı olduğu açıktır. Ne var ki bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden HUMK.nun 438. maddesi uyarınca kararın düzeltilerek onanması uygun görülmüştür.

2- Davalı Salih Selim G.'e yönelik temyiz itirazına gelince;

Davacılar desteğin davalı doktorun tedavi sırasındaki kişisel kusuru sonucu öldüğünü iddia ederek tazminat istemişlerdir. Memurlar ve diğer kamu görevlilerinin kişisel kusurlarına dayanılarak açılan davalar, Anayasanın 129/5. maddesi kapsamında düşünülemez. Anılan maddi ve 657 sayılı Kanun 13. maddesinde kamu görevlisinin, yasal çerçeve içinde kalmak koşulu ile yetkisini kullanma durumunda 3. kişilere verilen zararlardan öncelikle idare aleyhine dava açılabileceği öngörülmüştür. Somut olayda, davacılar davalı doktor Salih Selim G.'ün salt kişisel kusuruna dayanmışlardır. Kaldı ki gerçek kişi aleyhine idare mahkemesine dava açılamaz. Şu durumda adli yargının görevli olduğu kabul edilmeli ve işin esasına girilerek desteğin ölümünde davalı doktorun kişisel kusuru olup olmadığı araştırılıp varılacak sonuca göre karar verilmelidir.

Anılan yön gözetilmeden verilen karar usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.

Sonuç: Temyiz olunan kararın ( 1 ) nolu bentte gösterilen nedenle hüküm fıkrasından "dosyanın yargılamanın ifası için görevli Samsun İdare Mahkemesine tarafların istemi halinde gönderilmesine, masraf ve harç hususunun görevli mahkemece nazara alınmasına" sözcük dizilerinin çıkarılmasına, davacıların Sağlık Bakanlığına yönelik öteki itirazlarının reddi ile hükmün Sağlık Bakanlığı yönünden düzeltilmiş bu biçiminin ONANMASINA, ( 2 ) nolu bentte gösterilen nedenle davalı Salih Selim Gümüş'e yönelik hükmün BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 17.2.2005 gününde oybirliği ile karar verildi.




Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları