Mesajı Okuyun
Old 20-10-2011, 17:28   #33
by dinçer

 
Varsayılan

Aslında tüm meslektaşlar gibi ben de işçi alacakları davasında belirsiz alacak kavramı içerisinde dönüp durma ve başka bir yere gitmeme taraftarıyım.

Yani her ne kadar alacaklar ve bunun hesaplama biçimi çok zor olmasa da bazen öyle şeyler olabiliyor ki bu durumu elinde hiçbir belge olmadan tespit etmek ( işçide bulunmayan toplu iş sözleşmesi ile getirilen işçi lehine hükümler ) mümkün olmadığı gibi bazen de eksik bilgiyle hareket etmek ( fazla çalıştın ama ne kadar ?) zorunda kaldığımızdan adeta işçi aleyhine çalışmak zorunda kalabiliriz.

İşçi aleyhine diyorum çünkü belirli alacak diye tanımladığımızda örneğin işçinin 115 saat fazla mesai alacağı varsa işçiye " aslında doğrudur haklısındır da biz bunu yine de 100 saat yazalım, mazallah karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilir." diyerek aslında onun lehine çalışmak isterken belki de yasakoyucunun yeterince açık ve uygulama noktasında sıkıntılı olmayacak şekilde madde ihdas edememesi sebebiyle işçi aleyhine ve karşı taraf lehine çalışmış olacağız.

Bu arada ben işçi alacakları davasının belirsiz alacak kavramı içerisinde değerlendirileceği yönünde olumlu en ufak bir esinti hissetmiyorum.Zira yapılan TBB MESLEK İÇİ SEMİNERLERİNİN hepsinde özellikle " İŞÇİ ALACAĞI BELİRLİDİR ARKEDEEEŞŞŞŞŞ ONA GÖRE HAAA" diyorlar.Ve sonuç itibariyle avukatlar hakimler hep beraber dinliyoruz bunları.GİDİŞAT BELİRLİ ALACAK YÖNÜNDE, TEMENNİM BELİRSİZ ALACAK ((