Mesajı Okuyun
Old 13-11-2012, 16:33   #19
Av.Mehmet Ali Helvacı

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
HUKUK GENEL KURULU
E. 2001/2-116
K. 2001/106
T. 7.2.2001
• BOŞANMA ( Ziynet eşyalarının kayınvalidede olması )
• ZİYNET EŞYALARININ KAYINVALİDENİN KASASINDA OLMASI
• MANEVİ TAZMİNAT ( Boşanma )
• BOŞANMA ( Manevi tazminat )
743/m.143/2,6

ÖZET : 1- Kocasına ve ailesine hakaret eden, boşanmaya neden olaylarda kusurlu bulunan eşlerine manevi tazminata hükmedilmesi isabetsizdir.

2- Davacı eşe ait ziynet eşyaları, kayınvalidesinin kasasında saklandığı ve onun kontrolü altında kullanıldığı anlaşıldığına göre, bu durumun kabulü ile ziynetlerle ilgili talebin kabulü gerekir.

DAVA : Taraflar arasındaki "boşanma ( ziynet eşyaları iadesi - manevi tazminat )" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Kayseri Asliye 3. Hukuk Mahkemesince davanın kısmen kabul, kısmen reddine dair verilen 8.11.1999 gün ve 1999/173 E-725 K. sayılı kararın incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 29.2.2000 gün ve 2000/257 - 2565 sayılı ilamı;

( ... 1- Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine davacının yoksulluk nafakası isteğinin bulunmasına göre tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.

2- Davacının kocaya ve ailesine karşı hakaretler ettiği, boşanmaya neden olaylarda kusurunun bulunduğu, davalı tanıklarınca ifade edilmiştir. Medeni Kanunun 143/2. maddesinin koşullarının oluşmadığı dikkate alınmadan manevi ödeninceye hükmedilmesi doğru değildir.

3- Davacıya ait ziynetleri kayınvalidenin çantasında ve kasasında saklandığı, belirli ziyaretlerde kayınvalidenin onayı ile davacının takılarını takmasına müsaade edildiği, özel durumun sona ermesinden sonra da ziynetlerin kayınvalidece teslim alındığı, karı - kocanın akşamdan akşama evlerine gittikleri, kayınvalidenin taraflar üzerinde mutlak bir baskı ve egemenliğinin bulunduğu, ziynetleri davalı adına alıkoyduğu, davacının annesini ziyaret etmek üzere bırakıldığı, bir daha eve alınmadığı, davacının eşyalarını almak üzere anahtar istediği, eve gittiğinde davalının kendisine ait tüm eşyaları aldığının tespit edilmiş olması nedeniyle, davacının ziynetlerini alamadan ve esasen ayrılış nedeniyle almasını gerektiren bir nedenin ve ortamın bulunmaması da gözetildiğinde, ziynetlerin kayınvalidenin kasasında kaldığının kabulü gerektiğinin düşünülmemesi de isabetsizdir... ) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

KARAR Davacı vekilinin;

1- Manevi tazminata ilişkin temyiz isteğinin reddi ile tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, mahkeme kararında açıklanan gerektirici nedenlere, delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle davalı vekilince temyize konu edilmemiş olmasına göre, usul ve yasaya uygun bulunan direnme kararının onanması gerekir.

2- Ziynet eşyalarına yönelik temyizine gelince; Ayrıca, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.

SONUÇ : 1- Davacı vekilinin manevi tazminata ilişkin temyiz itirazlarının yukarıda açıklanan nedenlerle ONANMASINA,

2- Davacı vekilinin ziynet eşyalarına yönelik temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı BOZULMASINA, oybirliği ile karar verildi.

Kazancı