Mesajı Okuyun
Old 24-08-2006, 11:42   #15
Admin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan JUDAS
Yazdıklarım ve dile getirdiğim sorun gayet açık.. Birşeyler üretebileceğinize ve aktif katılımda bulunabileceğinize inanıyorsunuz ama bu konuda bazı kimseleri ikna etmek durumundasınız..
Örneğin Ceza Hukuku Çalışma Grubuna başvuruda bulundum ama nezaketen bir yanıt dahi alamadım.. Savunma hakkının kutsallığı vs konusunda duyarsız kalan bazı öğrenci arkadaşlara öfkelenebiliyorsunuz ama üyeler arasındaki eşitlik öğesini görmezden geliyorsunuz..
Yeterlilik konusuna gelince... 6,5 yıl savcılık görevinde bulundum ve bundan sonra da 7 yıldır avukatım. Aldığım davalar ağırlıklı olarak ceza, gayrimenkul ve rekabet hukuku ile ilgili.. Ancak başvuruda bulunduğumda yanıt dahi verilmeye tenezzül edilmiyor.. Ben burada kimseye kendimi ispatlamak ve "bodygardları aşarak gece kulübüne girmeye çalışan" kişiler gibi davranmak zorunda değilim.. "O halde çeker gidersiniz" diyorsanız... Haklısınız.. O halde çekip gitmek lazım...
Merak ettiğim konu, hangi özelliklere sahip olduğunuzda yeterli, bilgili ve gerekli bir üye haline geliyorsunuz? Buna kim karar veriyor? (Aslında vermiyor)
Aslında bu metni bir kaç kez silmek geçti içimden.. Belki silerim de... Ama bir kısım dostların kendini diğerlerinden daha ayrıcalıklı görmesini, bu tavrın da sistem tarafından desteklenmesini kabul edemiyorum..
Çözüm konusunda ise söyleyebileceğim sadece bazı fikirlerim olabilir.. Örneğin, sabit ve somut bazı kriterler koyarsınız, bu kriterleri yerine getiren kişi üyelik hakkını elde eder.. Belli sayıda nitelikli cevap (çalışma ve üretimi daha başka ne yansıtabilir??) ya da teşekkür alma sayısı baz alınabilir..
Sanırım biraz tepkili bir cevap oldu.. Umarım anlayışla karşılarsınız..
Saygılarımla...
Görüşleriniz ve eleştirileriniz için teşekkürler.. Eleştiriler biraz sert olmuş ama olsun.. Mesajınızda size katıldığım ve katılmadığım noktalar var.

Size katıldığım en önemli nokta, yapılan başvurulara olumlu ya da olumsuz bir yanıt verilmesinin gerektiği. Bu hususu yukarıda da arz etmiştim ve koordinatörlerimize de sıklıkla hatırlatıyorum (bu mesajınızdan sonra birkez daha önemle hatırlattım)..

Size katılmadığım nokta, kendinizi ispatlamak zorunda olmadığınız noktası. Evet mesleki olarak kendinizi ispatlamak zorunda değilsiniz (Sizi böyle bir testten geçirmek de zaten kimsenin haddi değil) ancak HÇG organizasyonunda yer almak için "gruba aktif katılımda bulunacağınız" konusunda ikna edici olmanız gerektiğini düşünüyorum. Neticede Yargıtay Başsavcısı veya Ceza Hukuku Profesörü de olabilirsiniz ama bu sıfat Ceza Hukuku HÇG'ye katılmak için yeterli olmayabilir çünkü örneğin vaktiniz burada aktif olmak için sınırlı olabilir ve grup koordinatörü de örneğin grupta hergün 2 saat aktif olacak bir üye topluluğu yaratmaya çalışıyor olabilir. (Bu sadece sorduğunuz "kriter nedir" soruna bir örnek, ne sizin durumunuz ve başvurunuzla, ne de adı geçen grupla ilgili bir durum tesbiti DEĞİL!)

Bu sorunları aşmak ve yanlış anlaşılmaları önlemek için katılımda bulunan üyelere ısrarla koordinatörlerle iletişim kurmalarını öneriyorum. Ümid ediyorum, bu mesajı yazmadan önce siz de kurmuşsunuzdur? Ceza HÇG'nin 3 değerli koordinatörü var (birisi tatilde) ve eğer kendilerine özel mesaj attınız ve yanıtlamadılarsa, şikayetlerinize hak vereceğim ama sadece başvuruda bulunup, daha sonra hiçbir girişimde bulunmadıysanız, sizi bu konuda çok da haklı göremeyeceğim. Zira koordinatörlerimiz kendilerine bildirilmezse çoğu zaman bu başvurulardan haberdar olmuyor ve onaylanacak başvuruları dahi farkında olmadıkları için bekletebiliyorlar (örneğin sizin başvurunuzun da aslında reddedilmediğini, sadece beklemede olduğunu sistemde görebiliyorum).

Bu yüzden lütfen biraz daha gayret ve iletişim! Hemen kızmak, küsmek, THS'yi terk etmek, admin'e şikayet etmek yerine, lütfen koordinatör ile bir temasa geçmeyi deneyiniz. Belki bir yanlış anlaşılma vardır, belki farketmeme vardır, belki sistemde bir sorun olmuştur, belki teknik bir problem vardır, belki koordinatör hastadır ya da tatildedir. Bu sorunlar sadece iletişimle çözülür. Öyle değil mi?