Mesajı Okuyun
Old 15-01-2011, 16:19   #18
Av.Nevra Öksüz

 
Varsayılan

81- 818 S.K. m.216: “Mebiin müşteri tarafından kabzedilmesi için mukavele ile bir müddet tâyin edildiği halde onun nefi ve hasarının müşteriye intikal etmemesi asıldır.

YBK m.244:Satılanın tescilden sonraki bir zamanda alıcı tarafından teslim alınması için sözleşmeyle bir süre belirlenmişse, onun yarar ve hasarı, alıcıya teslimle geçer. Bu hüküm, alıcının satılanı teslim almada temerrüde düşmesi durumunda da uygulanır.

Bu sözleşmenin geçerliliği, yazılı şekilde yapılmış olmasına bağlıdır.

Gerekçesi: “…Tasarının 207 nci maddesinde, taşınmazlarda yarar ve hasarın, “tescil” anında alıcıya geçmesi öngörüldüğü için, 244 üncü maddesinin uygulama alanı dardır… Maddede, açıklık sağlamak ve öğretideki tartışmaları ortadan kaldırmak amacıyla, “tescilden sonraki bir zamanda alıcı tarafından teslim alınması için sözleşmeyle bir süre belirlenmişse” şeklinde düzeltilmiştir…Meselâ, bir konut satışında alıcı adına tescil yapılmış olmakla birlikte, satıcının kendisine yeni bir konut bulması için teslimin altı ay sonra yapılacağı kararlaştırıldığında, bu süre içinde satıcının kusuru olmaksızın konut yanarsa, teslim henüz gerçekleşmediği için hasara satıcı katlanacaktır. Maddenin birinci fıkrasının ikinci cümlesi ile, … alıcı, satılanı teslim almada temerrüde düştüğü takdirde, taşınmazın yarar ve hasarının, teslim gerçekleşmişçesine alıcıya geçeceği kabul edilmiştir...

…Maddenin ikinci fıkrasında, uygulama göz önünde tutularak, teslimin tescil tarihinden sonra gerçekleştirilmesine ilişkin sözleşmelerin geçerliliği için âdi yazılı şeklin yeterli olduğu kabul edilmiştir.”

(Kanunda m.245 olmuştur)

82- 818 S.K.’ da yer verilmemiştir.

YBK m.246:Örnek üzerine satış, tarafların sözleşmenin konusu olan malın alıcıya veya üçüncü bir kişiye bırakılan bir örneğe ya da tespit ettikleri bir mala uygun olması üzerinde anlaşmalarıyla yapılan satıştır.”

Gerekçesi: “818 sayılı Borçlar Kanununda yer verilmeyen, “A. Örnek üzerine satış / I. Tanımı” kenar başlıklı yeni bir maddedir.

Tasarının tek fıkradan oluşan 246 ncı maddesinde, örnek üzerine satış tanımlanmaktadır…”

(Kanunda m.247 olmuştur)

83- 818 S.K.’ da yer verilmemiştir.

YBK m.248: “Beğenme koşuluyla satış, alıcının satılanı deneyerek veya gözden geçirerek beğenmesi koşuluyla yapılan satıştır.”

Gerekçesi: “818 sayılı Borçlar Kanununda yer verilmeyen, “B. Beğenme koşuluyla satış / I. Tanımı” kenar başlıklı yeni bir maddedir…”

(Kanunda m.249 olmuştur)

84- 818 S.K.’ da yer verilmemiştir.

YBK m.252: “Taksitle satış, satıcının, satılan taşınırı alıcıya satış bedelinin ödenmesinden önce teslim etmeyi, alıcının da satış bedelini kısım kısım ödemeyi üstlendikleri satıştır.

Taksitle satış sözleşmesi, yazılı şekilde yapılmadıkça geçerli olmaz.

Malın satıcının ticarî faaliyeti kapsamında satılması hâlinde, sözleşmede aşağıdaki hususlar belirtilir:

1. Tarafların adı ve yerleşim yeri,

2. Satışın konusu,

3. Satılanın peşin satış bedeli,

4. Taksitle ödeme sebebiyle belirtilecek ilâve bedel,

5. Toplam satış bedeli,

6. Alıcının nakden veya aynen üstlendiği diğer bütün edimler,

7. Peşinat ve taksitlerin tutarı ile vadesi ve ikiden az olmamak üzere taksit sayısı,

8. Alıcının yedi gün içinde sözleşme yapılması konusundaki irade açıklamasını geri alma hakkı,

9. Öngörülmüşse, mülkiyetin saklı tutulmasına veya satış bedeli alacağının devrine ilişkin anlaşma kayıtları,

10. Temerrüt veya vadenin ertelenmesi durumunda, yasal faiz oranının yüzde otuz fazlasını geçmemek üzere ödenecek faiz,

11. Sözleşmenin kurulduğu yer ve tarih.”

Gerekçesi: “818 sayılı Borçlar Kanununda yer verilmeyen, “C. Kısmî ödemeli satışlar / I. Taksitle satış / 1. Tanımı, şekli ve içeriği” kenar başlıklı yeni bir maddedir.

…Maddenin üçüncü fıkrasında, satıcının ticarî faaliyeti kapsamında yaptığı taksitle satış sözleşmelerinde yer verilmesi zorunlu olan hususlar, onbir bent hâlinde sayılmaktadır.”

(Kanunda m.253 olmuştur)

85- 818 S.K.’da yer verilmemiştir.

YBK m.253: “Ayırt etme gücüne sahip bir küçük veya kısıtlı tarafından yapılmış olan taksitle satış sözleşmesinin geçerliliği, yasal temsilcinin yazılı rızasına bağlıdır. Bu durumda rızanın, en geç sözleşmenin kurulduğu anda verilmiş olması gerekir.”

Gerekçesi: “818 sayılı Borçlar Kanununda yer verilmeyen, “2. Yasal temsilcinin rızası” kenar başlıklı yeni bir maddedir.

…ayırt etme gücüne sahip bir küçük veya kısıtlının yasal temsilcisinin, genel hükümlerden farklı olarak, böyle bir taksitle satış sözleşmesini, sonradan rızasını açıklamak (sözleşmeyi onamak) suretiyle geçerli hâle getirmesi mümkün değildir.

(Kanunda m.254 olmuştur)