Mesajı Okuyun
Old 25-06-2007, 18:45   #8
Kilimanjaro

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazınızı yanlış anlamadıysam, bankaya gönderilen yazı, "89-1 haciz ihbarnamesi" değil de "haciz müzekkeresi" ise bankanın bu haczi hesaba işleyip ileride gelecek paralara da haciz koyması gerektiğini düşünüyorsunuz.

Sn. Eren doğru anlamışsınız. Haciz müzekkeresi ile bankaya borçlunun hesabının haczedildiğini bildirirseniz, bankanın hesaba o haczi işlemesi ve haciz kaldırılmadığı sürece hesaba sonradan gelen tüm meblağlara bildirilen alacak miktarına kadar haciz uygulaması gerekir. Aşağıda konuyla ilgili iki kararı yukarıdaki kararla birlikte değerlendirirseniz, zannediyorum aklınızda bir soru işareti kalmayacaktır.


T.C.
YARGITAY
12. HUKUK DAİRESİ
E. 2005/4205
K. 2005/7240
T. 5.4.2005
• ÜÇÜNCÜ KİŞİDEKİ HAK VE ALACAKLARIN DOĞRUDAN HACZİ TALEBİ ( İİK 89. Maddedeki Koşulların Aranmayacağı - Üçüncü Kişinin Gönderilen Haciz Müzekkeresi Üzerine Varsa Alacak Üzerine Haciz Koyması ve Yoksa İcra Dairesine Bunu Bildirmesi Yükümlülüğü )
• HACİZ İŞLEMİNİN GEÇERLİLİĞİ ( Üçüncü Kişideki Alacağın Doğrudan Doğruya Haczedilmesi - İİK 89. Maddedeki Koşulların Aranmayacağı )
• DOĞRUDAN DOĞRUYA HACİZ İŞLEMİNİN GEÇERLİLİĞİ ( Borçlunun Üçüncü Kişi Nezdindeki Alacağı Üzerine - İİK 89. Maddedeki Koşulların Aranmayacağı )
2004/m.78,89
ÖZET : Alacaklının, İİK.nun 78. maddesi gereği borçlunun şikayetçi 3.kişideki hak ve alacaklarına doğrudan doğruya haciz müzekkeresi gönderilmesini istemesinde Yasaya uymayan bir cihet yoktur. Şikayetçi 3. kişinin borçluya ait hak ve alacak var ise haciz gereği işlem yapması, yok ise haczedilecek mal ve hak bulunmadığını icra dairesine bildirmesi gerekir. Bu durumda İİK.nun 89. maddesinden farklı olarak 3. kişinin doğrudan doğruya İİK.nun 78. maddesine göre istenen haciz nedeniyle anılan işlemlerin dışında herhangi bir sorumluluğu bulunmamaktadır. Başka bir anlatımla, 3.kişi nezdinde kesinleşen haciz konusu bir alacak yoktur. Ancak haciz konusu paranın varlığı halinde 3.kişi para üzerine haciz koymakla yetinmelidir. Bu hacze ilişkin şikayet hakkı da ( haczedilmezlik şikayeti ) borçluya aittir. Olayımızda alacaklının müştekiye borçlunun hak ve alacaklarının haczi için müzekkere yazılmasını istemesi üzerine, şikayetçi 3.kişinin bu müzekkerenin İİK.nun 89/1 de belirtilen özelliği taşımadığına ilişkin Mahkemeye yaptığı şikayetinin dinlenme olanağı yoktur.
DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının onanmasını mutazammın 09.11.2004 tarih, 21170/23556 sayılı daire ilamının müddeti içinde tashihen tetkiki 3. kişi vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Borçlu hakkında takibin kesinleşmesinden sonra alacaklının İİK.nun 78. ve müteakip maddeleri gereğince borçlunun hak, alacak ve malları üzerine doğrudan haciz konulmasını isteme hakkı vardır. Öte yandan İİK.nun 89. maddesi gereğince borçlunun 3. şahıs nezdindeki hak ve alacağının haczi içinde anılan madde koşullarında üçüncü şahsa 89/1 ve 2. haciz ihbarı tebliğ suretiyle de üçüncü şahıs nezdindeki borçluya ait hak ve alacağın haczi de mümkündür. Her iki hal İİK'da farklı madde ve düzenlemeye bağlanmış olup, sebep ve sonuçları değişiklik arzeder. Alacaklının, İİK.nun 78. maddesi gereği borçlunun şikayetçi 3.kişideki hak ve alacaklarına doğrudan doğruya haciz müzekkeresi gönderilmesini istemesinde Yasaya uymayan bir cihet yoktur. Şikayetçi 3.kişinin borçluya ait hak ve alacak var ise haciz gereği işlem yapması, yok ise haczedilecek mal ve hak bulunmadığını icra dairesine bildirmesi gerekir. Bu durumda İİK.nun 89. maddesinden farklı olarak 3.kişinin doğrudan doğruya İİK.nun 78. maddesine göre istenen haciz nedeniyle anılan işlemlerin dışında herhangi bir sorumluluğu bulunmamaktadır. Başka bir anlatımla, 3.kişi nezdinde kesinleşen haciz konusu bir alacak yoktur. Ancak haciz konusu paranın varlığı halinde 3.kişi para üzerine haciz koymakla yetinmelidir. Bu hacze ilişkin şikayet hakkı da ( haczedilmezlik şikayeti ) borçluya aittir. Olayımızda alacaklının müştekiye borçlunun hak ve alacaklarının haczi için müzekkere yazılmasını istemesi üzerine, şikayetçi 3.kişinin bu müzekkerenin İİK.nun 89/1 de belirtilen özelliği taşımadığına ilişkin Mahkemeye yaptığı şikayetinin yukarıda açıklanan nedenlerle dinlenme olanağı bulunmamasına, düzeltilmesi istenen Yargıtay ilamıyla bunda atıf yapılan mahkeme kararında yazılı gerekçeler ve dosyada mevcut belgeler karşısında
SONUÇ : Karar düzeltme isteği yerinde görülmediği gibi HUMK.nun 440. maddesinde yazılı dört halden hiç birine de uymadığından İİK.nun 366. ve HUMK.nun 442. maddeleri uyarınca ( REDDİNE ), 05.04.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.




T.C.
YARGITAY
12. HUKUK DAİRESİ
E. 2004/17928
K. 2004/22583
T. 22.10.2004
• HACİZ İHBARNAMESİ ( 3. Şahsa Borçlunun Nezdinde Doğmuş ve Doğacak Hak ve Alacakları İçin Çıkarılan - Fiili Durumla Sınırlı Olacağından Muhtemel Alacaklar Açısından Sonuç Doğurmayacağı )
• HACİZ ( 3. Şahsa Borçlunun Nezdinde Doğmuş ve Doğacak Hak ve Alacakları İçin Çıkarılan İhbarname - Kural Olarak İleride Doğacak Muhtemel Bir Hakkın Haczinin Mümkün Olmadığı )
• 3. ŞAHSIN SORUMLULUĞU ( Borçlunun Nezdinde Doğmuş ve Doğacak Hak ve Alacakları İçin Çıkarılan Haciz İhbarnamesi - Fiili Durumla Sınırlı Olacağından Muhtemel Alacaklar Açısından Sonuç Doğurmayacağı )
• BORÇLUNUN MUHTEMEL ALACAKLARININ HACZİ ( 3. Şahıs Nezdinde - Kural Olarak İleride Doğacak Muhtemel Bir Hakkın Haczinin Mümkün Olmadığı )
2004/m. 89
ÖZET : Kural olarak ileride doğacak muhtemel bir hakkın haczi mümkün değildir. 3. şahsa, borçlunun nezdinde doğmuş ve doğacak hak ve alacaklarının haczini şeklinde haciz ihbarnamesinin çıkarılması halinde 3. şahsın sorumluluğu haciz müzekkeresinin kendisine ulaştığı tarihteki mevcut durumla ( fiili durumla )sınırlı olacağından ileride doğacak, doğması muhtemel bu hakkın bu aşamada 3. şahısca net olarak bilinmesi mümkün olmadığından bu şekilde çıkarılan haciz ihbarnamesi muhtemel alacaklar açısından sonuç doğurmaz.
DAVA : Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Kural olarak ileride doğacak muhtemel bir hakkın haczi mümkün değildir. Bu nedenle İİK'nun 89. maddesi gereğince 3. şahsa, borçlunun nezdinde doğmuş ve doğacak hak ve alacaklarının haczini şeklinde haciz ihbarnamesinin çıkarılması halinde 3. şahsın sorumluluğu haciz müzekkeresinin kendisine ulaştığı tarihteki mevcut durumla ( fiili durumla )sınırlı olacağından ileride doğacak, doğması muhtemel bu hakkın bu aşamada 3. şahısca net olarak bilinmesi mümkün olmadığından bu şekilde çıkarılan haciz ihbarnamesi yukarıda açıklanan nedenle muhtemel alacaklar açısından sonuç doğurmaz. İcra mahkemesine başvuran borçlunun şikayetinin bu kurallar ışığında değerlendirilerek oluşacak sonuca göre bir karar vermek gerekirken istemin reddi isabetsizdir.
SONUÇ : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda açıklanan nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK. 428. maddeleri uyarınca ( BOZULMASINA ), 22.10.2004 gününde oybirliğiyle karar verildi.