Mesajı Okuyun
Old 01-05-2008, 13:41   #2
avukat72

 
Varsayılan

Merhaba,istediğiniz içtihatları bulamadım ama umarım bulduklarım işinize yarar.İyi çalışmalar
T.C.
DANIŞTAY
Beşinci Daire
Esas No
: 1989/02387
Karar No
: 1992/02592

ÖZET:
Ailede çocuklara bakma yükümlülüğünün evin reisi olan babaya ait olduğu gerekçesiyle istanbul ilinden Ankara iline tayin olan memureye harcırah ödenmemesinde hukuka uyarlık bulunmadığı hk.
Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı) : …

Karşı Taraf : Türkiye Demir ve Çelik İşletmeleri Genel Müdürlüğü

İsteğin Özeti : Ankara 1. İdare Mahkemesinin 23.2.1989 günlü, E: 1986/10, K: 1989/283 sayılı kararının dilekçede yazılı nedenlerle temyizen incelenerek bozulması isteminden ibarettir.

Savunmanın Özeti : Temyizi istenen kararın usul ve kanuna uygun olduğu, ileri sürülen nedenlerin 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesine uymadığı, bu nedenle istemin reddi gerekeceği yolundadır.

Danıştay Tetkik Hakimi : Hamdi Güleç

Danıştay Savcısı : Nevin Gönenç

Düşüncesi : Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 49. maddesinin 1. fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp İdare Mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemektedir.

Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin reddiyle İdare Mahkemesi kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.


TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Beşinci Dairesince işin gereği düşünüldü:

Dava, İstanbul ilinden Ankara İline tayin olan davacının çocukları için nakil harcırahı verilmesi istemiyle yaptığı başvurunun reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılmıştır.

Ankara 1. İdare Mahkemesinin 23.2.1989 günlü, E: 1986/10, K: 1989/283 sayılı kararıyla; 6245 sayılı Harcırah Kanununun 4/1. maddesinde , harcırah verilecek kimseler arasında memurun aile fertlerinin de sayıldığı, aynı Yasanın 3. maddesinde ise, aile fertlerinin "memur ve hizmetlinin harcırah verilmesini gerektiren olay sırasında evlilik bağıyla bağlı olduğu eşi ile bakmakla yükümlü olduğu usul ve furuu ve erkek ve kız kardeşleri" olarak tanımlandığı, ayrıca çeşitli yasalarda, evlilik birliği içinde çocuklara bakma yükümünün aile reisi olarak babaya ait olduğuna işaret edildiği, davacının İstanbul'dan Ankara'ya tayininin çıkması üzerine çocukları için harcırah verilmesi için yaptığı başvurusunun çocuklara bakma yükümlülüğünün olmadığı ve eşinin Bağ-Kur'a kayıtlı olarak çalıştığı gerekçesiyle reddedildiği, 6245 sayılı Yasanın 3. ve 4. maddeleri karşısında ve çocuklara bakma yükümlülüğü evin reisi olan babaya ait bulunduğundan tesis edilen işlemde bir isabetsizlik bulunmadığı, davacının aile yardımı almakta olmasının durumu değiştirmediği gerekçesiyle dava reddedilmiştir.

Davacı, evlilik birliği içinde çocuklara bakma yükümünün aile reisi olarak babaya ait olduğu yolunda yasal bir hüküm bulunmadığını, çocuklarının sağlık hizmetlerinin kendi kurumunca karşılandığını ve çocukları için aile yardımı ödeneği aldığını, bu durumun çocuklara bakma yükümünün babaya ait olmadığını gösterdiğini öne sürmekte ve İdare Mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulmasınl istemektedir.

6245 sayılı Harcırah Yasasının 4/1. maddesinde , "Bu kanun kapsamına giren kurumlarda çalışan memur ve hizmetliler ile aile fertlerine ve aynı kurumlarda fahri olarak çalışanlara" kanunda öngörülen hallerde harcırah verileceği belirtilmiş, aynı Yasanın 3/e maddesinde ise "aile fertlerinin "memur ve hizmetlinin, harcırah verilmesini gerektiren olay sırasında evlilik bağıyla bağlı olduğu eşi ile bakmakla yükümlü olduğu usul ve furuunu ve erkek ve kız kardeşlerini" ifade edeceği açıklanmış bulunmaktadır. Bu maddede geçen "bakma yükümlülüğü" sözcüklerinin 6245 sayılı Yasanın uygulanmasında harcıraha müstehak memur yada hizmetlinin velayeti altında bulunanları ifade ettiği kuşkusuzdur. Türk Medeni Kanununun 262. ve 263. maddelerinde ise, çocukların ana ve babanın velayetine tabi olduğu ve velayetin beraberce icra edileceği hükme bağlanmıştır.

Olayda, eşi Bağ-Kur'a tabi olarak İstanbul'da çalışan davacının İstanbul ilinden Ankara'ya naklen atanması üzerine, çocuklarıyla birlikte Ankaya'ya geldiğinden bahisle çocukları içinde nakil harcırahı verilmesi için yaptığı başvurunun ailede çocuklara bakma yükümlülüğünün babaya ait olduğu gerekçesiyle reddedilmesinde belirtilen nedenlerle hukuka uyarlık bulunmamaktadır.

Buna karşılık Harcırah Kanunu nakil nedeniyle yapılan gerçek giderlerin karşılanmasını amaçladığından, davacıya çocuklarından dolayı harcırah verilebilmesi için çocukların İstanbul'dan Ankaya'ya getirilmiş olması zorunludur. Dolayısıyla mahkemece bu konuda dosyada yer alan ve gerektiğinde ilgili yerlerden getirtilecek bilgi ve belgeler incelenip değerlendirildikten sonra sonucuna göre karar verilmesi gerekmektedir.

Açıklanan nedenlerle, davacının temyiz isteminin kabulüyle Ankara 1. İdare Mahkemesinin 23.2.1989 günlü, E: 1986/10, K: 1989/283 sayılı kararının 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin 1/b fıkrası uyarınca bozulmasına, yukarıda belirtilen hususlar gözönüne alınarak yeniden bir karar verilmek üzere aynı maddenin 3622 sayılı Yasa ile değişik 3. fıkrası uyarınca dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine, 13.10.1992 tarihinde oybirliği ile karar verildi.


T.C.
DANIŞTAY
Beşinci Daire
Esas No
: 1988/02443
Karar No
: 1991/00322

ÖZET:
Hizmetli olarak atananlara süreklI görev yolluğu verilmemesinde 6245 sayılı Yasaya aykırılık bulunmadığı Hk.
Davacı : …

Davalı : Vakıflar Genel Müdürlüğü

Davanın Özeti : Davacı, ilk defa göreve atanması nedeniyle tarafına ödenen sürekli görev yolluğunun, mahallen temin ve görevlendirilmeleri mümkün ve mutat olan hizmetlilere ve bunların aile fertlerine yeni ve açıktan atanmaları hallerinde harcırah verilemiyeceği gerekçesiyle geri istenmesi yolundaki davalı ibare işlemi ile bunun dayanağı olan Vakıflar Genel Müdürlüğünün 28.11.1986 günlü, 1986/25 sayılı genelgesinin iptalini istemektedir.

Savurmanın Özeti : Harcırah Kanununun 4. maddesinde mahallen temin ve görevlendirilmeleri mümkün ve mutat olan hizmetlilere ve bunların aile fertlerine yeni ve açıktan atanmalarında harcırah ödenmiyeceğinin hükme bağlandığı, Maliye ve Gümrük Bakanlığınca kendilerine gönderilen 21 seri numaralı Harcırah Kanunu Genel Tebliğinde de aynı yönde açıklamaların yer aldığı, buna göre genelge ve tesis edilen işlemde mevzuata aykırılık bulunmadığı, bu nedenlerle davanın reddi gerektiği savunulmaktadır.

Danıştay Tetkik Hakimi : A. Hamdi Ünlü

Danıştay Savcısı : Hikmet Yaşar

Düşüncesi : Davacı, ilk defa göreve atanması nedeniyle tarafına ödenen sürekli görev yolluğunun, mahallen temin ve görevlendirilmeleri mümkün ve mutat olan hizmetlilere ve bunların aile fertlerine yeni veya açıktan atanmaları halinde harcırah verilemiyeceği gerekçesiyle geri istenmesi yolundaki davalı idare işlemi ile dayanağı olan Vakıflar Genel Müdürlüğünün 28.11.1966 tarih ve 1986/25 nolu genelgesinin iptalini istemektedir.

6245 sayılı Harcırah Kanununun 2662 sayılı Kanunla değişik 4 üncü maddesinin 2. nci fıkrasında, "… Ancak, becayiş olanlar ile mahallen temin ve görevlendirilmeleri mümkün ve mutat olan hizmetlilere ve bunların aile fertlerine yeni veya açıktan atanmalarında ve emeklilik hariç görevlerine son verilme hallerinde harcırah verilmez" hükmüne yer verilmiştir.

İptali istenen davalı idare ganelgesinde de, Maliye Bakanlığının 7.10.1982 tarih ve 21 seri numaralı Harcırah Kanunu Genel Tebliğine atıf yapılmak suretiyle işe alma şekli (seçme, sınav, duyuru) ne olursa olsun 3 üncü maddesinin (d) bendindeki tanımlamaya göre hizmetli sayılan kamu görevlilerinden esas itibariyle mahallinden temin edilmesi mümkün ve mutat olanlara yeni veya açıktan atanmalarında (başka yerde ikamet ediyor alsalar dahi) harcırah verilmeyeceği belirtilmiş bulunmaktadır.

Genelge ile yapılan bu düzenlemede Harcırah Kanununun 4 üncü maddesinin 2 nci fıkrasında yer alan hükmü aykırılık teşkil edecek bir cihet bulunmamaktadır.

Vakıflar Kilis Öğrenci Yurduna hizmetli olarak atanan davacının, özel bir meslek bilgisi, öğrenim ve tecrübe aranmayan yardımcı hizmetler sınıfına dahil personelden bulunduğu ve bu haliyle mehalinden temin edilmesi her zaman için mümkün ve mutat olduğu cihetle kendisine açıktan yapılan tayini sırasında sürekli görev yolluğu ödenmesine kanuna ve genelgeye göre imkan yokken zuhulen yapılan ödemenin geri alınmak istenmesinde isabetsizlik görülmemiştir.

Bu itibarla kanuni dayanağı bulunmayan davanın reddi gerektiği düşünülmektedir.


TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Beşinci Dairesince işin gereği düşünüldü :

Dava, hizmetli personele yeni ve açıktan atanrra halinde sürekli görev yolluğu ödenemeyeceği gerekçesiyle davacıya ödenen sürekli görev yolluğunun geri istenmesine ilişkin işlem ile dayanağı olan Vakıflar Genel Müdürlüğünün 28.11.1966 günlü, 1986/25 sayılı genelgesinin iptali istemiyle açılmıştır.

Davacı, yapılan sınavı kazanarak Kilis Vakıflar Ortaöğrenim öğrenci yurdu müdürlüğüne aday hizmetli olarak atandığını, kendisine ikametgahı ile görev yeri arasında sürekli görev yolluğu ödendiğini, 6245 sayılı Harcırah Kanununun 4. maddesinde hizmetlilere de harcırah verilmesinin öngörüldüğünü, Vakıflar Genel Müdürlüğünün atadığı hizmetlilerin gcrev yeri dışında temin edildiğini, bu nedenle kanunun aradığı "mehalen temin ve görevlendirilmeleri mümkün ve mutat olan" şartının gerçekleşmediğini ve kendisine ödenen harcırahın geri alınması yolundaki işlem ile dayanağı genelgenin hukuka uygun olmadığı öne sürülmektedir.

6245 sayılı Harcırah Kanununun 2562 sayılı Kanunla değişik 4. maddesinin son fıkrası "ancak, becayiş olunanlar ile, mahallen temin ve görevlendirilmeleri mümkün ve mutat alan hizmetlilere ve bunların aile fertlerine yeni veya açıktan atanmalarında ve 'emeklilik hariç görevlerine san verilme hallerinde harcırah verilmez" hükmünü taşımaktadır.

Davalı idarenin iptali istenen genelgesiyle Maliye ve Gümrük Bakanlığının 7.10.1982 günlü, 21 seri nolu Harcırah Kanunu genel tebliğine yollama yapılmakta ve adıgeçen kanunun 3. maddesinin (d) bendindeki tanımlamaya göre hizmetli sayılan kamu görevlilerine" yeni veya açıktan atanmalarında sürekli görev yolluğu ödenmeyecektir." denilmek suretiyle 6245 sayılı Yasanın değişik 4. maddesinin san fıkrasına uygun bir düzenleme getirilmiş bulunulmaktadır.

Öte yandan Vakıflar Ortaöğrenim Öğrenci Yurcu Müdürlüğüne aday hizmetli alarak atanan davacının, özel bir meslek bilgisi, öğrenim ve tecrübe aranmayan yardımcı hizmetler sınıfına dahil personelden bulunduğu ve bu nedenle" mahallen temin ve görevlendirilmeleri mümkün ve mutat" kişilerden alduğu açıktır. Belirtilen duruma göre kendisine açıktan yapılan ataması sırasında sürekli görev yolluğu ödenmesine olanak bulunmadığından, yanlışlıkla ödenen sürekli görev yolluğunun geri istenmesi yolunda tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunrnemaktadır.

Açıklanan nedenlerle yasal dayanaktan yoksun bulunan davanın reddine 4.3.1991 tarihinde oybirliği ile karar verildi.