Mesajı Okuyun
Old 15-08-2009, 19:28   #4
Academic

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan nilgün kandaz
.. bunu o minik parmaklarıyla yoğurmuştu parmaklarının izleri , tadı var, izi var bunlarda diye sakladığınız.. eşinizin düğünde giydiği ve muhtemelen artık içine kesinlikle sığamayacağı damatlık takımı ve sizin mümkün değil içine sığamayacağınız bir gelinlik.. işte bu bu benim gelin çiçeğimdi diyerek kızınıza gösterdiğiniz artık sararmış kararmış hatta kurumuş ve çiçek demeti olduğuna bin şahit isteyen bir buket..yanında bir gelin tacı ve kızınızın ellerine artık tam olarak olan tülden beyaz eldivenler.. bir şal..eski modası geçmiş kıyafetlerden niye sakladığınızı bilmediğiniz ve atmaya kıyamadıklarınız.. seni kirli çıkı diye mırıldana mırıldana kutudan bir bir çıkarır..sonra sanki bir tören misali yine yerine kaldırırsınız ama aslında kutuya konulan o eşyalar değildir.. Onlarda anılar vardır.. Geçmişten kalan izler vardır.

Arada bir ayıklama yapsak da birilerine versek ya da atsak da bazıları yine de süzgeçten geçemez ve kapının önüne konulmuşken kıyamaz geri alırız.. Sanki kendinizden bir parçadır attığınız..öyle hisseder yine alır yığarsınız kendi arka bahçenize..

Arka bahçeler iyidir.. Aslında sizi siz yapan şeyler oradadır..kolay kolay vazgeçemedikleriniz. ...yazınızı okurken beni anlatmış dedim.. google_protectAndRun("render_ads.js::google_render _ad", google_handleError, google_render_ad);

Genelleme yapmak istemem ama galiba bu konuda kadınlar birbirine benziyor gibi. Başkalarına göre en uyduruk zannedilen eşyalara fazlasıyla anlam yüklüyor ve değer veriyoruz aslında onlara biz değer atfediyoruz.. ondandır

Bu yazıyı evde yine ayıklama yaparken yazmıştım)