Evlenmenin şekle bağlı bir akit olduğuna hükmeden Yargıtay, imam nikâhıyla evlenen çifti evli saymadı.
Kayseri Bünyan'da bir kadın, vefat eden bir erkekle gayriresmi olarak evlendiklerini belirterek, Bünyan Asliye Hukuk Mahkemesi'ne evliliğin tespit ve tescili için dava açtı. Mahkeme, bu istemi kabul ederek, aralarında resmi nikâh bulunmayan kadın ve erkeğin evli olduklarına hükmetti. Yerel mahkemenin verdiği bu karar, temyiz edilmediği için kesinleşti.
Ancak Adalet Bakanlığı, kararın 'kanun yararına' bozulması için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na başvurdu. Başvuruyu değerlendiren Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, yerel mahkemenin kararını oybirliğiyle bozdu. Bozma gerekçesinde, Türk Medeni Kanunu'nun, 'Evlenme töreni, evlendirme dairesinde, evlendirme memurunun ve ayırt etme gücüne sahip ergin iki tanığın önünde açık yapılır' hükmüne atıfta bulunuldu. Aynı kanunda, 'Evlendirme memuru, evleneceklerden herbirine birbiriyle evlenmek isteyip istemediklerini sorar. Evlenme, tarafların olumlu sözlü cevaplarını verdikleri anda oluşur' hükmüne yer verildiği belirtildi.
Kararda, "Anılan hükümlere göre evlenme şekle bağlı akitlerdendir. İki tarafın evlendirme memuru ve tanıklar önünde iradelerini açıkça bildirmeleri şarttır" denilerek, evlenme akdine dayanmadan birleşen çift arasında geçerli bir nikâh akdi meydana gelmediği için evli sayılamayacakları vurgulandı.
Başbakanlık Aile ve Sosyal Araştırmalar Genel Müdürlüğü'nün yaptığı Türk Aile Yapısı Araştırması, evliliklerin yüzde 85.9'unda hem resmi hem dini, yüzde 9.7'sinde yalnız resmi, yüzde 3.7'sinde ise sadece dini nikâhla yapıldığını ortaya koymuştu.




http://www.radikal.com.tr/haber.php?haberno=208675