Mesajı Okuyun
Old 06-09-2007, 22:52   #10
kowalevski

 
Varsayılan

Bu konu açıkçası oldukça tartışmalı bir konu.Eski kanun döneminde de tartışılıyordu, görünen o ki yeni kanun döneminde de tartışılacak.Bu konuda temel olarak iki ana görüş var.Birinci görüş, daha çok Alman doktrini tarafından savunulan görüş.Buna göre; hukuka aykırı sorgu ve ifade yöntemlerine dayanılarak elde edilmiş olan ifadenin delil olarak kullanılması yasak kabul edilmektedir.Ancak, bu ifade vasıtasıyla dolaylı olarak elde edilen delillerin kullanılması yasak değildir.Örneğin; şüpheli veya sanıktan hukuka aykırı metodlarla alınan ifade veya ikrar, çalınan malların, cesedin, olayda kullanılan silahın ya da kaçırılıp saklanan mağdurun bulunmasını sağlayacak delillere sevk ediyorsa, bu delilleri hiç yokmuş farz etmek ceza muhakemesinin amacına ters düşer.Aksi ihtimalde suç ve ceza politikası, onarılamaz yaralar alır.

Karşı görüş ise daha çok Amerikan doktrini olarak adlandırılan "Zehirli ağacın meyvesi zehirli olur." ilkesine dayanmaktadır. Bu ilkenin Amerika'da ortaya çıkması da tesadüf değil, oldukça manidardır.Amerikan polisinin endişe verici boyuttaki hukuka aykırı araştırma ve soruşturma yöntemleri, hukukçuları böyle tedbirler almaya sevk etmiştir.Bu görüş, tıpkı sanık veya şüpheliden hukuka aykırı yöntemlerle alınan ifade gibi dolaylı olarak ulaşılan delilleri de tamamen hukuka aykırı olarak görmektedir.Aksi takdirde yasak sorgu yöntemleri, kanuna karşı hile yoluyla aşılmış birer yasak haline gelecektir.Bu yasaklar, dolaylı yoldan kazanılan delillerin kullanılması için bir teşvik haline bile gelebilir.

Benim şahsi kanaatim, Amerikan doktrinine biraz daha yakın.Mağdur açısından düşünülürse İlk mesajdaki kaygıları paylaşmak mümkün.Ancak biraz empati yapıp, soruşturma ve kovuşturma evrelerinde çoğunlukla "güçsüz" konumda olan sanık açısından düşünürsek daha objektif değerlendirmeler yapabiliriz.Ayrıca devlet erkinin de bir şekilde sınırlanması gerektiğini düşünüyorum.Sınırsız delil elde etme metodlarına sahip, hukukla sınırlanmamış bir devletin yaratacağı hasar, ilk mesajda belirtilen vicdani hasarlardan çok daha fazla olacaktır.