Mesajı Okuyun
Old 15-05-2009, 00:54   #3
Av.Hüsnü YILDIRIMER

 
Varsayılan

Yargıtay 1. Ceza Dairesi İlâmı

Esas No :2003/2212
Karar No:2003/1393

İlgili Kavramlar
o 4616 SAYILI YASANIN UYGULANMA KOŞULU
o ŞARTLA SALIVERME

Özet:

HÜKÜMLÜ KESİNLEŞMİŞ CEZASINDAN DOLAYI ŞARTLA TAHLİYE HAKKINDAN BİR KEZ YARARLANIR, İNFAZIN DEVAMI SÜRESİNCE ŞARTLA TAHLİYEYE İLİŞKİN BİRDEN FAZLA YASA YÜRÜRLÜĞE GİRERSE VE HER BİRİNİN UYGULANABİLİRLİK KABİLİYETİ VARSA EN LEHTE SONUÇ VEREN UYGULANIR.

ŞARTLA SALIVERME SONRASINDA DENEME SÜRESİ İÇERİSİNDE, İŞLENEN YENİ SUÇ NEDENİYLE ŞARTLA SALIVERME KARARI GERİ ALINARAK ÇEKTİRİLECEK SÜRE YÖNÜNDEN ÖNCEDEN UYGULANAN ŞARTLA TAHLİYE İNDİRİMİ TEKRAR UYGULANMAZ.

HÜKÜMLÜLERİN, 4616 SAYILI 23 NİSAN 1999 TARİHİNE KADAR İŞLENEN SUÇLARDAN DOLAYI ŞARTLA SALIVERMEYE, DAVA VE CEZALARIN ERTELENMESİNE DAİR KANUN İLE ÖNGÖRÜLEN ON YILLIK ÖZEL VE KOŞULLU İNDİRİMDEN YARARLANABİLMESİ İÇİN; YERLEŞMİŞ VE SÜREKLİLİK KAZANAN YARGITAY İÇTİHATLARINA GÖRE GEREK AYNEN İNFAZI GEREKEN CEZANIN İLİŞKİLİ OLDUĞU SUÇUN VE GEREKSE ŞARTLA TAHLİYENİN GERİ ALINMASINA NEDEN OLAN SUÇUN ZAMAN VE NEV'İ BAKIMINDAN BU YASANIN KAPSAMINDA OLMASI GEREKİR. BUNLARDAN BİRİSİ 4616 SAYILI YASA KAPSAMI DIŞINDAYSA DİĞER SUÇ BAĞIMSIZ TARZDA DEĞERLENDİRİLİP 4616 SAYILI YASA KAPSAMINA ALINARAK UYGULAMA YAPILAMAZ.


İçtihat Metni

Adam öldürme, 6136 sayılı Yasaya aykırılık gibi muhtelif suçlardan içtimalı 36 yıl ağır hapis cezasına hükümlü Tahir'in, şartla salıverilmesini müteakip bihakkın tahliye tarihi dolmadan işlediği ikinci suçu nedeniyle, TCY.nın 17. maddesi gereğince şartla tahliyesinin geri alınmasına ve 16.5.1993 ile 20.5.2016 tarihleri arasındaki 23 yıl 4 gün bakiye cezasının, 4616 sayılı Yasanın 1/2 maddesi uyarınca 10 yıl indirim yapıldıktan sonra, kalan cezanın 647 sayılı Yasanın infaz hükümleri çerçevesinde yerine getirilmesine dair, Gebze Ağır Ceza Mahkemesinin 9.10.2002 gün ve 2002/231 Mut. Sayılı kararına vaki itirazın reddine ilişkin (Kartal Birinci Ağır Ceza Mahkemesinin 8.11.2002 gün ve 2002/310 Mut. Sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.

Hükümlü Tahir'in şartla tahliyesini müteakip bihakkın tahliye tarihi dolmadan işlediği 4616 sayılı Yasa kapsamında kalmayan ve infaz edilen 2. suçu nedeniyle, 23 yıl 4 gün bakiye cezasının aynen infazına karar verildiği, ancak bu suçunun 4616 sayılı Yasa kapsamında kalması sebebiyle, anılan Yasanın 1/2 maddesi uyarınca 10 yıl indirim uygulanarak, kalan 13 yıl 4 günün aynen infaz edilmesi gerektiği cihetle, kalan süreye ayrıca 647 sayılı Yasanın Ek-2. maddesi tatbik edilmek suretiyle ayda 6 gün indirilemeyeceği gözetilmeden, itirazın bu yönden kabulü yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle CYUY.nın 343: maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza işleri Genel Müdürlüğü ifadeli 14.4.2003 gün ve 17229 sayılı yazılı emirlerine müsteniden dava dosyası C.Başsavcılığından 12.5.2003 gün ve 66023 nolu tebliğname ile Dairemize gönderilmekle: belgeler incelendi, konu görüşüldü.

Gereği Düşünüldü:

Yazılı emre dayalı bozma isteminde ileri sürülen bozma gerekçelerinin Yargıtay'ı bağlamayacağı ve incelemenin bu gerekçelerle sınırlandırılamayacağı gerçeğinden hareketle yapılan değerlendirmede; hükümlünün kesinleşmiş cezasından dolayı şartla tahliye hakkından sadece bir kez yararlanacağı, infazın devamı sürecinde şartla tahliyeye ilişkin birden fazla yasanın yürürlüğe girmesi ve her birinin uygulanabilirlik kabiliyeti bulunması durumunda en lehte sonuç vereninin tatbiki gerekeceği, şartla tahliye sonrasında deneme süresi dolmadan işlenen yeni suç nedeniyle TCY.nın 17.maddesi uyarınca şartla tahliye kararı geri alınarak çektirilecek mütebaki süre yönünden önceden esasen uygulanması nedeniyle şartla tahliye indiriminin tekraren tatbikine yasal olanak bulunmadığı tartışılmaz olmakla; Gebze Ağır Ceza Mahkemesinin 9.10.2002 gün ve 2002/231 Mut. Sayılı kararında ve itiraz üzerine bu kararı yasal bulup itirazı reddeden Kartal Birinci Ağır Ceza Mahkemesinin 8.11.2002 gün ve 2002/310 sayılı kararında isabet bulunmamakta ve aynen çektirilmesine karar verilip infazına başlanan mütebaki süre yönünden 647 sayılı Yasanın Ek-2. maddesince aylık altı günün indirilmesini yasaya aykırı görerek yazılı emre dayalı bozma isteyen tebliğname isabetli görülmekte ise de zikredilen kararlardaki aykırılık altı günlük indirimle sınırlı bulunmamaktadır.

Bilindiği ve birçok Yargıtay kararına aksettirildiği üzere;

Gerek 4616 sayılı Yasa ve gerekse bu yasanın bir kısım maddesinin Anayasa Mahkemesince iptali üzerine çıkartılan 4758 sayılı Yasa, ilgili olduğu konulara açık, net ve duraksatmaz çözümler getirmeye yeterli olmadığından Yargıtay, gerek Daire kararları ve gerekse Ceza Genel Kurulu içtihatlarıyla boşlukları doldurmuş, bu konulardaki çözümlerde süreklilik yaratmış ve uygulama birliği sağlanmıştır.

Bu cümleden olmak üzere;

Yargıtay Ceza Genel Kurulu 5.2.2002 gün ve 2002/6-41-155 sayılı örnek kararında, hükümlülerin, şartla tahliyenin geri alınmasıyla aynen infaz edilecek bakiye ceza yönünden, 4616 sayılı Yasa ile öngörülen on yıllık özel ve koşullu indirimden yararlanabilmesi için, gerek aynen infazı gereken cezanın ilişkili olduğu suçun ve gerekse şartla tahliyenin geri alınmasına neden sayılan suçun zaman ve suç nev'i itibariyle 4616 sayılı Yasa kapsamında olması zorunluluğuna işaret olunmuş, birinin yasa kapsamı dışında olması durumunda diğer suç cezasının bağımsız tarzda 4616 sayılı Yasa kapsamında mütalaa edilemeyeceği içtihat olunmuştur.

Süreklilik kazanan bu içtihat Dairemizce ve diğer Dairelerce kabul ve uygulanır olmuştur.

Bu hal karşısında hükümlü Tahir'in;

4616 sayılı Yasanın gerek zaman gerekse suç türü itibariyle kapsamında bulunan şartla tahliyeye konu 36 yıl ağır hapsinin deneme sürecinde, 16.5.1993 tarihinde işlediği ve kesinleşmiş hükme konu edilen yeni suçu nedeniyle, geri alınıp aynen çektirilmesine karar verilen 23 yıl 4 günlük mütebaki süresi yönünden, geri alma kararının dayanağı olan TCY.nın 168/2. maddesine ilişkin suçun, nev'i itibariyle, 4616 sayılı Yasa kapsamında bulunmayışı gözetilerek, bu yasayla getirilmiş on yıllık özel ve koşullu indirimin uygulanmasına hukuki olanak yoktur.

Bu nedenlerle Gebze Ağır Ceza Mahkemesinin 9.10.2002 gün ve 231 Mut. Sayılı kararında ve keza itiraz üzerine bu kararı yasal nitelikte kabul eden Kartal Birinci Ağır Ceza Mahkemesinin 8.11.2002 gün ve 310 Mut. Sayılı kararında isabet bulunmamaktadır.

Yazılı emre dayalı bozma isteği, gerek dayandığı gerekçe ve gerekse açıklanan ve ilave olunan gerekçeyle isabetli görüldüğünden kabul edilmelidir.

Karar:

Açıklanan nedenler doğrultusunda;

1- Adalet Bakanı'nın yazılı emrine dayalı olarak Yargıtay C.Başsavcılığınca ileri sürülen 12.5.2003 gün ve 2003-066023 sayılı bozma isteminin, genişletilmiş gerekçeyle KABULÜNE,

2- Yasaya ve süreklilik kazanmış Yargıtay içtihatlarına aykırı bulunmakla Gebze Ağır Ceza Mahkemesinin 9.10.2002 gün ve 2002/231 Mut. Sayılı kararına itiraz üzerine verilen Kartal Birinci Ağır Ceza Mahkemesinin 8.11.2002 gün ve 2002/310 Müt. Sayılı kararının CYUY.nın 343. maddesi uyarınca (BOZULMASINA).

3- infaza ilişkin kararların hükümlü yönünden kazanılmış hak yaratmayacağı gözetilerek gereğinin mahallince yerine getirilmesine,

4- Dosyanın mahalline iadesi için Yargıtay C.Başsavcılığına (TEVDİİNE), 16.6.2003 gününde oybirliği ile karar verildi.