Mesajı Okuyun
Old 04-04-2008, 13:32   #8
Gamze Dülger

 
Varsayılan

Öncelikle THS yazılan tüm cevapların hukuki dayanaklarının bulunması gerektiği ve "ben yaptım oldu " şeklindeki beyanların çoğunun yanlış yönlendirme sebebiyle sorumluluk doğurduğunu düşünüyorum.
Sayın Condıctıo certi,
İtirazın şeklinden,kiracının bir şirket olduğu anlaşılıyor.
Kira sözleşmesinin bir sureti ruhsat başvurusu için ilgili belediyelere verilmekte ve yine yoklama yapılması için vergi dairelerine de sunulmaktadır.
Öncelikle yetkili şahıs tarafından imzalanmamıştır, şeklindeki beyan kiracılık ilişkisinin inkar edildiğini ve bu kira sözleşmesiyle bağlı olunmadığına ilişkin beyandır.
Yetkili şahıs tarafından imzalanmadığı iddia edilse dahi,mecurun ruhsat ve vergi başvuralarının hangi şahıs tarafından yapıldığı ve bu kira kontratının sunulup sunulmadığı hususlarında araştırma yapmanızı tavsiye ederim.
Yine aynı şirketin ticaret odası kayıtlarındaki adresi ile mecurun adresi arasında karşılaştırma yapmanızı tavsiye ederim.
Yine yetkisiz temsilci tarafından kontrat imzalansa dahi kontratı uygulamak ve resmi makama sunmak BK 38 ve 39. maddelerine istinaden o kira kontratına icazet anlamına gelir ve siz İİK 68 maddeki belgeler olan "resmi dairelerin usulüne göre tanzim ettiği belgeler " kapsamına gireceğini düşündüğüm belge ile yapılan itirazın iptali ile tahliye talep etmeniz mümkündür.
Bu konuda kira kontratı ilgili yerlere sunulmuş ise resmi makamdan ilgili kira kontarının sunulduğuna dair yazı almanız gerekir.
Tüm bunlar bir yana,kiracı sadece temsile itiraz etmiş ancak mecuru kullanmadığına yada borcu bulunmadığına,kira sözleşmesinin şartlarına vs vs. itiraz etmemiş ise İİK 62. madde gereği bu itiraz sebeblerini genişletemeyeceğinden bu itirazı ile bağlı kalacak,bu itiraz hükümden düşürülebildiği takdirde tahliye kararı verilecektir,diye düşünüyorum.

Saygılarımla
T.C.

YARGITAY

15. HUKUK DAİRESİ

E. 2002/60

K. 2002/1870

T. 16.4.2002

• YETKİSİZ TEMSİLCİ ( Temsilcinin İş ve İşlemlerinin Temsil Edilen Tarafından Benimsendiğinin İspatının Davacıya Ait Olması )

• İSPAT YÜKÜ ( Yetkisiz Temsilcinin İş ve İşlemlerinin Temsil Edilen Tarafından Benimsendiğinin İspatının Davacıya Ait Olması )

818/m.38


ÖZET : Yetkisiz temsilcinin iş ve işlemlerinin temsil edilen tarafından benimsendiğinin ispatı davacıya aittir.
DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Fahri P.'in şirket ortağı olduğu çekişmesizdir. Davacı ile sözleşmeyi yaptığında şirketi temsile yetkisi olmasa da, iş yapılmış ve davalı şirket tarafından benimsenmiş olmakla davacı iş bedeline hak kazanmıştır. Yetkisiz temsilcinin iş ve işlemleri temsil edilen tarafından benimsendiğinin ispatı davacıya ait olacağından ( Bk. madde 38 ) işin esasına girilip yargı önüne gelen çekişmenin giderilmesi gerekirken yazılı nedenle davanın reddi isabetli olmamıştır. Bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda yazılı nedenlerle temyiz olunan kararın davacı yararına BOZULMASINA, aşağıda yazılı bakiye 1.720.000 lira ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 16.4.2002 gününde oybirliğiyle karar verildi.

T.C.

YARGITAY

8. HUKUK DAİRESİ

E. 1984/4674

K. 1985/4496

T. 22.4.1985

• İCAZET ( Karısının yaptığı kira sözleşmesine )

• KADININ YAPTIĞI KİRA SÖZLEŞMESİNE İCAZET

818/m.38

DAVA VE KARAR : Dava konusu taşınmazın 1980 yılında davacının karısı tarafından davalıya kiraya verildiği dosya içerisindeki yazılı sözleşmeden anlaşılmaktadır. Davacının karısı davalıya ait taşınmazı kiralamaya yetkili değil ise de, kira akdi 1980 yılında yapılmış olup, dava tarihine kadar geçen süre nazara alındığında hayatın olağan akışına göre, davacının bu akte icazet verdiği sonucu ortaya çıkar. Başlangıçta vekaletsiz tasarruf şeklinde görülen hukukŒ muamele, daha sonra gerçek yetkilinin zımmen muvafakatı ile geçerlilik kazanmış olmaktadır. O halde, davalının işgali sonradan icazet verilen kira sözleşmesine dayanmaktadır. Bu durumda davalının haksız elatmasından söz edilemez. Aynı nedenle ecrimisile de hükmedilemez. Temyiz itirazları bu bakımdan yerinde olduğundan kabulü ile hükmün ( BOZULMASINA ), oybirliğiyle karar verildi.