Mesajı Okuyun
Old 21-08-2007, 11:03   #5
Gamze Dülger

 
Varsayılan

T.C.

YARGITAY

HUKUK GENEL KURULU

E. 1998/18–589

K. 1998/599

T. 23.9.1998

• SİTE GİDERLERİNE KATILMA PAYI

• HAKSIZ ZENGİNLEŞME ( Site giderlerine katılmama )

• VEKALETSİZ İŞ GÖRME ( Site giderlerine katılma payı )

818/m.61,413

634/m.3,35

1086/m.8

ÖZET:Sitede kat irtifakı veya kat mülkiyeti tahsis edilmediğine göre; yönetici olduğunu ileri süren davacı, davalı payına düşen harcanmış ortak avans bedelini haksız zenginleşme veya vekaletsiz tasarruf hükümlerine göre talep edebilir.
DAVA VE KARAR : Taraflar arasındaki “itirazın iptali” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Konya 3.Sulh Hukuk Mahkemesince davanın reddine dair verilen 20.11.1997 gün ve 1996 / 1194 – 1997 / 1380 sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine,
Yargıtay 18. Hukuk Dairesi’nin 24.3.1998 gün ve 1139 – 3108 sayılı ilamı; ( ...Sitede kat irtifakı veya kat mülkiyeti tesis edilmemiş olduğu cihetle davada Kat Mülkiyeti Kanunu hükümleri tatbik edilemez ise de, yönetici olduğunu ileri süren davacı, davalı payına düşen harcanmış ortak avans bedelini talep ettiğine göre uyuşmazlık haksız zenginleşme veya vekaletsiz tasarruf hükümleri dairesinde çözümlenebilecek mahiyettedir.
Bu sebeple, dava miktarı itibariyle mahkemenin görevli olduğu da gözönüne alınarak, mahkeme, önüne gelen uyuşmazlığa uygulanacak kanun hükümlerini kendisi belirleyeceği ilkesi doğrultusunda genel hükümler dairesinde çözümlemelidir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir ... ) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
YARGITAY HUKUK GENEL KURULU KARARI:
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulunca benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi Usul ve Yasa’ya aykırıdır.Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı ( BOZULMASINA ) oybirliği ile karar verildi.

T.C.

YARGITAY

3. HUKUK DAİRESİ

E. 2005/8612

K. 2005/9089

T. 27.9.2005

• PARSELLERİN BİRDEN FAZLA OLMASI ( Aidat Alacağı - Kat Mülkiyeti Hükümlerinin Değil Müşterek Mülkiyet Hükümlerin Uygulanacağı )

• KAT MÜLKİYETİNDE PARSELLERİN BİRDEN FAZLA OLMASI ( Aidat Alacağı - Kat Mülkiyeti Hükümlerinin Değil Müşterek Mülkiyet Hükümlerin Uygulanacağı )

• GÖREV ( Birden Çok Parsel Üzerindeki Yapılarla İlgili Aidat Alacağı - Miktar İtibariyle Asliye Hukuk Mahkemesinin Görevli Olduğu )

• AİDAT ALACAĞI ( Birden Çok Parsel Üzerindeki Yapılar - Kat Mülkiyeti Hükümleri Değil Müşterek Mülkiyet Hükümlerin Uygulanacağı )

• KAT MÜLKİYETİ HÜKÜMLERİ ( Uygulanabilmesi İçin Yapının Fiilen Tamamlanmış ve Bağımsız Bölümlerinin 2/3 Ünün Fiilen Kullanılmaya Başlanmış Olması Gereği - Yapı veya Yapıların Tek Bir Parsel Üzerinde Bulunması Zorunlu Olduğu )

634/m.17, Ek.1

1086/m.8


ÖZET : Birden çok parsel üzerindeki yapılarla ilgili aidat alacağında; Kat Mülkiyeti hükümleri değil; müşterek mülkiyet hükümlerin uygulanacağı göz önüne alınmadan ve davaya miktar itibariyle Asliye Hukuk Mahkemesi'nde bakılmak üzere görevsizlik kararı verilmesi gerekirken hüküm tesisi isabetsizdir.
DAVA : Dava dilekçesinde 448.000.000.- lira aidat alacağının tahsil için itirazın iptali istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
KARAR : Davacı vekili, birden çok parsel üzerindeki yapılar ile ilgili 448.000.000.- TL. aidat alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptalini talep etmiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hükmü davalı temyiz etmiştir.
Kat Mülkiyeti Kanununun uygulanabilmesi için ana taşınmazda kat mülkiyetine geçilmiş olması ya da anılan yasanın 17. maddesinde açıklandığı gibi kat irtifakı kurulmuş olup yapının fiilen tamamlanmış ve bağımsız bölümlerinin 2/3 ünün fiilen kullanılmaya başlanmış olması gereklidir. Her iki halde de yapı veya yapıların tek bir parsel üzerinde bulunması zorunludur. Davada, birden çok parsel üzerinde bulunan site ile ilgili 448.000.000.- TL. aidat alacağı talep edildiğinden uyuşmazlığın çözümü genel hükümlere tabi bulunmaktadır.
Mahkemece; uyuşmazlığın niteliği Kat Mülkiyeti Kanununun Ek:1. maddesi ve HUMK.nun 8/1. maddesi dikkate alındığında ( sözleşme niteliğindeki kararlar ile Medeni Kanunun müşterek mülkiyet hükümleri uygulanmak üzere ) ve miktar itibariyle 400.000.000.- TL.'yı geçtiğinden davaya Asliye Hukuk Mahkemesinde bakılmak üzere görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, davanın esası hakkında hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 27.9.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.