Mesajı Okuyun
Old 04-06-2007, 17:33   #34
Av. Muzaffer ERDOĞAN

 
Varsayılan Harici Araç Satışı Hakkında

Aşağıdaki kararı inisiyatif net den aldım. ancak gerekli bilgiler var. Yargıtayın gün geçtikçe biçim koşuluna daha sert baktığını düşünüyorum. Sıfatı kabul etmemiş.


31 Mayıs 2007 PERŞEMBE Resmî Gazete Sayı : 26538
YARGITAY KARARI
Yargıtay 13. Hukuk Dairesinden:
Esas No : 2007/1166
Karar No : 2007/4787
Mahkemesi : Altınekin Asliye Hukuk Mahkemesi
Tarihi : 30/12/1998
Numarası : 1998/113-190
Davacı : İbrahim Tanoğlu vekili avukat Adem Çeka
Davalı : 1- Aynur Güleç 2- Y. Ziya Altınekinli vekili avukat Fahri Ercan
3- A. Kemal Yalçın 4- Nevin Bilge vs
Taraflar arasındaki trafik kaydının terkini davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından kanun yararına temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalıların murisi Yusuf Altınekinli adına trafikte kayıtlı 42 SL 567 plakalı traktörün murisin sağlığında kendisine satıldığını bildirip, traktörün trafikteki davalılar murisi adına olan kaydın terkin edilerek kendi adına tescilini istemiştir.
Davalılardan Yusuf Ziya Altınekinli davayı kabul ettiğini bildirmiş, diğer davalılar davaya cevap vermemişlerdir.
Mahkemece davanın kabulü ile davaya konu aracın müteveffa Yusuf Altınekinli adına olan trafik kaydının terkini ile davacı adına trafikte tesciline karar verilmiş; taraflarca temyiz edilmeyerek kesinleşen hüküm Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından kanun yararına temyiz edilmiştir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 20/D maddesi hükmüne göre trafikte tescilli araçların satışı resmi şekilde yapılması gerekir. Davalıların murisi olan Yusuf Altınekinli’nin sağlığında davacı ile aralarında adi şekilde düzenlenen ve trafikte 42 SL 567 plaka ile adına kayıtlı traktörün davacıya satışına ilişkin sözleşme, yasanın öngördüğü üzere resmi şekilde düzenlenmediğinden geçersiz olup, traktörün mülkiyetini davacıya intikal ettirmez. Böyle bir sözleşmeye dayanarak mülkiyetinin kendisine ait olduğunun tespitini davacı isteyemez. Bu nedenle davanın reddi gerekir. Öte yandan Adli yargı mahkemelerince idareyi zorlayıcı nitelikte karar verilemeyeceği ilkesi gözardı edilerek, aracın mülkiyetinin davacıya ait olduğunun tespiti ile yetinilmesi gerekirken, aracın trafikteki davalılar murisi adına olan kaydın iptali ile davacı adına tesciline şeklinde, idareyi zorlayıcı nitelikte karar verilmesi de, kabul şekli bakımından doğru değildir.Mahkemece, yukarıda açıklanan hususlara aykırı olarak yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, hükmün bozulması gerekir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının HUMK’nun 427/6 maddesine dayalı kanun yararına bozma isteğinin kabulü ile hükmün sonucuna etkili olmamak üzere BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 6/4/2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Sitedeki kararlara bir arkadaşımız ekleyebilir. Ben ekleyemedim


Saygılar