Mesajı Okuyun
Old 12-11-2011, 14:19   #20
tiryakim

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan İlhan_ERDEN
Yargıtay 19. H.D. 2009/9978 E. 2010/4056 K. 07.04.2010 T. : “…İstirdat davasından söz edebilmek için ödemenin cebri icra tehdidi altında, bir sair deyişle takibin kesinleşmesinden sonra yapılmış olması gerekir. Somut olayda davacı ödeme süresi içerisinde icra dosyasına parayı yatırmıştır. Açıklanan kanuni düzenleme karşısında davanın istirdat davası olarak nitelendirilmesine olanak bulunmamaktadır…”

Yukarıda alıntı içinde olan kararın tam metni

T.C. YARGITAY
19.Hukuk Dairesi
Esas: 2009/9978
Karar: 2010/4056
Karar Tarihi: 07.04.2010
 
İSTİRDAT DAVASI - ÖDEMENİN TAKİBİN KESİNLEŞMESİNDEN SONRA CEBRİ İCRA TEHDİDİ ALTINDA YAPILMIŞ OLMASI GEREKTİĞİ - PARANIN ÖDEME SÜRESİ İÇERİSİNDE İCRA DOSYASINA YATIRILDIĞI - DAVANIN İSTİRDAT DAVASI OLARAK NİTELENDİRİLMESİNE OLANAK BULUNMADIĞI
ÖZET: İstirdat davasından söz edebilmek için, ödemenin cebri icra tehdidi altında, yani, takibin kesinleşmesinden sonra yapılmış olması gerekir. Davacı, ödeme süresi içerisinde icra dosyasına parayı yatırmıştır. Açıklanan kanuni düzenleme karşısında, davanın istirdat davası olarak nitelendirilmesine olanak bulunmamaktadır.
(2004 S. K. m. 72)
Dava: Taraflar aras
ındaki istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı sebeplerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belirli günde davacı vek. Av. Burcu Göl ile davalı vek. Av. Sinan Ulaş Kestioğlu'nun gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
Karar: Davacı vekili müvekkilinin 19.01.1983 günlü sözleşmeyle davalının kiracısı olduğunu, kiranın süper benzin üzerinden ödendiğini ve 03.02.2003 günlü protokolle verilen 51.000,-TL. tutarlı çekten dolayı, bu gün itibariyle borç kalmadığını; davalının 5.3.2003 ile 30.7.2003 dönemi için 122.836,93 TL üzerinden İstanbul 9. İcra Müdürlüğü
’nün 2003/8707 s. dosyası ile giriştiği takibe yaptıkları itirazın iptali için davalının İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2004/193 E. s. davayı açtığını; ardından 5.3.2003 ile 5.9.2003 dönemi için 270.844,23 TL. üzerinden Beyoğlu 2. İcra Müdürlüğü’nün 2005/16533 s. dosyası ile tahliye ihtarlı ödeme emri gönderttiğini ve müvekkilinin bu alacağı 19.12.2005 gününde ihtirazi kayıtla 297.939,08 TL olarak ödediğini;
Yapılan ödeme üzerine İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi
’nin konusu kalmayan dava hakkında karar vermeye yer olmadığına dair verdiği kararın kesinleştiğini;
Taraflar arasında düzenlenen protokole dayalı olarak verilen 51.000,-TL. lik çekin de eklenmesi ile borcun sona erdiğini ve beş aylık kiranın mahsubu ile 3.8.2003 itibariyle 40.150,-TL fazla ödeme yaptıklarını; 2003 yılı Ağustos ve Eylül borçları da dikkate alınırsa dava tarihi itibariyle 4.500,-TL. alacaklı olduklarını ileri sürerek ihtirazi kayıtla ödedikleri 297.939,08 TL
’nin şimdilik 10.000,-TL. sinin paranın icra dosyasına yattığı tarihten itibaren işleyecek reeskont faizi ile ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı şirket vekili İcra ve İflas Kanunu'nun 72 nci maddesine göre davanın zamanaşımına uğradığını, girişilen icra takibinde hukuka aykırılığın bulunmadığını ve davacının itiraz ile takibi durdurmak yerine borcu rıza ile ödemeyi tercih ettiğini ileri sürerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece taraflar arasında kira sözleşmesi yapıldığı, davacının Beyoğlu 2. İcra Müdürlüğü
’nün 2005/16533 s. dosyasından gönderilen ödeme emrine itiraz etmeden parayı ödediği, İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nde açılan davanın süreyi kesmeyeceği ve istirdat davası açmak için aranan bir senelik sürenin geçirildiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm davacı şirket vekili tarafından temyiz edilmiştir.
İstirdat davasından söz edebilmek için ödemenin cebri icra tehdidi altında, bir sair deyişle takibin kesinleşmesinden sonra yapılmış olması gerekir. Somut olayda davacı ödeme süresi içerisinde icra dosyasına parayı yatırmıştır. Açıklanan kanuni düzenleme karşısında davanın istirdat davası olarak nitelendirilmesine olanak bulunmamaktadır.
Davacının istemi kira ilişkisi sebebiyle belirtilen miktarda borçlu bulunmadığının tespiti ve ödediği fazla paranın iadesi istemine ait olup, zamanaşımının kira sözleşmesi çerçevesinde değerlendirilmesi gerekir.
Bu halde mahkemece yukarıdaki ilkeler de göz önüne alınıp bütün deliller birlikte değerlendirilerek bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı nitelendirme ile yazılı biçimde hüküm oluşturulması bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç: Yukarda açıklanan sebeple temyiz edilen hükmün BOZULMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davacı yararına takdir edilen 750,-TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, peşin harcın istem halinde iadesine, 07.04.2010 tarihinde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)
Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programı