Mesajı Okuyun
Old 18-08-2008, 11:23   #27
Nermet

 
Varsayılan

Merhaba!
Bana göre her somut olay kendi içinde bir dosya, her dava da kendi içinde bir olgudur. Ve hukuk hep bir adım geriden gelir. Hiyerarşi açıdan en üst norm olan Anayasada ve konuyla ilgili yasada mevcuttur.
Sanal ortamdan sağlanan bilgilerin güvenilirliğini, kişiyle sadır olduğunu bulmak zordur. Teknik bilgiler ehlivukufça sağlansa da net bir kanaat uyandırmamakta hep şüphe içinde kalınmaktadır. (Ya o yazmadıysa, değilse...)İşte bu nokta da ceza hukuku 2 yönde olaya dahil olur. 1.si Kuşkudan sanık yararlanır. 2.si ise yasak delil vasıtaları hukuka aykırıdır ve kararda gerekçe olarak kulanılamaz. (Zehirli ağaç....) Olayın birde medeni hukuk yönü vardır. Zaten bu tür vakalar hep yaşanmaktadır. Tek başına delil olamaz ama hakimlerinde bu olayları incelemeden ya da inceletmeden reddetmesi de yanlıştır. Bazı hakimler en basit bir açığı bilgileri olmadığından kaçırmaktadırlar. Bu durum mağdura ikinci bir zarar veriyor. Örneğin boşanma davasında hukuka aykırı elde edilmiş delil vasıtası, olması gereken hukukça kabul edilmesi mümkün olmasada; boşanma konusunda hakime kanaaat verebilir. Takdir hakkı Aile Hukukunda olmasına karşın Ceza Hukukunda (belirtilenler hariç)yoktur. Özel hayatının gizliliğinin ihlal edildiğini düşünen kişi de yasal yola başvurur. Delil vasıtasının sanal ortamdan alınması, olayları tek tek incelenir. Eğer tamamen kabul edilmeyen bir durum olsaydı elektronik imzalardan bahsedemezdik. Eğer sanal ortamdan elde edilen bilgilerin doğru ve sanığa ya da tarafa ait olduğunu düşünen kişi bunu CMK MADDE 63e "(1) Çözümü uzmanlığı, özel veya teknik bilgiyi gerektiren hâllerde bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına; katılanın, vekilinin, şüphelinin veya sanığın, müdafiinin veya kanunî temsilcinin is*temi üzerine karar verilebilir." göre bilirkişi yoluyla mahkemeye sunabilir sunar.