Mesajı Okuyun
Old 17-11-2007, 14:40   #4
Engin Özoğul

 
Varsayılan

Buradaki sorun biraz farklı.

Taksi şoförlerinin çalışma düzeni şöyle. Araç sahibinden aracı alıyorlar. Gündüz şoförleri yaklaşık 9 saat, gece şoförleri ise yaklaşık 15 saat aracı çalıştırıyorlar. Bunun karşılığında plaka sahibinden para almıyorlar. Aksine aracı kiraladıkları için günlük kira bedeli ödüyorlar. Dolayısıla iş sözleşmesinin unsurları yok. Yani bir iş görüp karşılığında para almıyorlar. Bu açıdan bakıldığında İş Kanunu'na tabi bir çalışma yok.

Öte yandan iki şoför on yıl birlikte çalışmış. Başka da kimse çalışmamış. Bu süre içinde hizmet akdi ile çalıştıkları kabul edilse bile üç kişiden az çalışıldığı için İş Kanunu kapsamında değil Borçlar Kanunu kapsamında çalışmıştır.

Aracı yeni satın alan kişi de çalışmaya başlayınca üç kişi olmuşlar. İş sözleşmesi var olduğu kabul edilse bile İş Kanunu kapsamına girdikleri süre yeni araç sahibinin dahil olduğu tarihte başlar. Bu açıdan bakınca da 10 yıllık kıdem tazminatına hak kazanamayacakları görüşündeyim.

Yargıtay çalışan kişi sayısında işvereni de hesaba katıyor.

Site üyelerinde Sayın YABANCI'nın benzer bir davasında minibüs işyerinde çalışan işçiler İş Kanunu kapsamı dışında sayıldı. Sanırım Yargıtay da onadı.

Ama Yargıtay'ın taksi işyeri ile ilgili aksi bir kararını hatırlıyor gibiyim. O kararda taksi şoförleri İş Kanunu'na tabi sayılmıştı diye hatırlıyorum. Ama tam tersi de olabilir. Bu kararı bulursanız en azından İş Kanunu kapsamında sayılıp sayılmadıklarını öğrenebilirsiniz. İçtihat bankanızın arama motoruna taksi+işçi girdiğinizde çıkacağını düşünüyorum. Kazancı'da okumuş gibiyim. Çok fazla hayali oldu ama aklımda bu kadar kalmış)))

Saygılarımla.