Sayın ketevet,

İsyanınızda haklısınız. Aynı durum benim başıma 2 defa geldi. Yıllar önce bir tazminat davasında kararda ihtiyati tedbirin akibeti hakkında bir hüküm olmadığı için, aynı mahkemeye müracaat etmiştik. Yargıtay kararı sunduk. HUMK 112 inci maddeyi kocaman harflerle yazdık. Hakim talebimizi red etmişti.

Yakın bir zamanda boşanma davasında aynı şekilde karar verildi. Yine mahkemesine müracaat ettik. İhtiyati tedbirin "mürtefi" sayılması gerektiğini belirttik. Hakime hanım şifahen "Dosyanın Yargıtay'a gönderildiğini, dosya olmadan karar veremeyeceğini" söyleyince; hem tedbir kararının hem de mahkeme kararının fotokopisini sunduk ve karar kartonunda karar suretinin bulunduğunu da belirttik. Talebimize yazılı yanıt verilmesini de istedik. Bu defa dilekçemize derkenar düşülerek, "Dosyanın Yargıtay'dan dönüşünün beklenmesine" karar verildi. Temyiz dilekçemizde olmayan bu hususu, derkenar verilen yeni dilekçe ile birlikte ek temyiz dilekçemizde belirttik ve Yargıtay'a gönderdik. Mürafaada ise bu hususu özellikle vurguladık. Kararın bozulmasını istedik. Karar sadece nafaka bakımından bozuldu. Tedbir ile ilgili tek kelime geçmiyordu. Karar düzeltme talebinde bulunduk. Bekliyoruz...

Sizin olayınızın akibeti de aynı olacak.İlk anlattığım olayda tapu müdürüyle konuştum. Daha sonra Bölge Tapu Müdürü ile konuştum. Aldığım cevap "Mahkeme kararına göre tedbir koyduk; mahkeme kaldırması gerekir" şeklinde oldu.

İdare mahkemesine müracaat etmeyi düşünmemiştim. Ama

Alıntı: bu talebimiz '' boşanma davalarında tazminat konusunun boşanmanın ferri olduğu ve karar kesinleşmeden kaldırılması durumunda karşı tarafın tazminat taleplerinin semeresiz kalacağı gerkçesiyle '' rededilmiştir.

diyorsunuz. Bence usulsüz olmasına rağmen bu da bir karardır. Tapu müdürlüğü kendisini böyle savunacaktır. İdare mahkemesi de davanızı red edecektir.

Ben, Yargıtaydan dosya döndüğünde hakimi red edeceğim. Başka bir yol bulamadım.

Saygılarımla