Mesajı Okuyun
Old 17-04-2008, 10:14   #51
av.semire nergiz

 
Varsayılan

Askeri mahkemede zimmetine para geçirmek suçundan hakkında dava açılan bir şahısla kendisini avukat olarak temsil etmek üzere anlaştık.
İddianamenin tebliğiyle beraber kendisini çağırıp iddianame üzerinde konuştuk.İddianmedeki iddaları bir bir söyledim o da dinledi.Sonra "iddianame öyle diyor da hele bir söylesin nasıl yapmışım bunları diye" ve devamında "He avukat hanım nasıl yapmışım bunları sence " sorusunu defalarca sordu bana.Ben de nasıl yaptığını bilmiyorum ben sadece dava dosyasını biliyorum dedim.Ne yaptımsa ilk duruşma tarihine kadar kendisiyle sağlıklı bir diyalog kurup sağlıklı bir savunma stratejisi gerçekleştiremedim.Ancak dava sürecinde onu anlayabileceğimi umud ederek duruşmaya kadar sabrettim.
Tensip duruşmasında dosyadaki diğer tüm sanıklar bir nizam içinde sorgularını tamamladılar ve iddianamedeki iddialara tek tek cevap verdiler.Ve nihayetinde sıra bize geldi.Mahkeme başkanı İddianmeyi okudu, iddiaları sıraladı ve bizimkine "ne diyorsun diye soruldu? Bekledi bekledi cevap vermedi .Başkan tekrar sordu "ne diyorsun beyanın nedir dedi? Bizimkisi "nediyeyim bana nasıl yaptığımı söylemediniz,hele bir söyleyin bütün bunları nasıl yapmışım,he nasıl yapmışım söyleyin bakalım" şeklinde bildik cevabını verdi. Mahkeme başkanı büyük bir sabırla iddianmeyi tekrarladı.Bizimkisi yine "hele bir söyleyin nasıl yapmışım" sorusundan başka birşey demedi.Bunun üzerine başkan dayanamayarak "Ben değil sen söyliyeceksin nasıl yaptığını sen" dedi.......bunun üzerine bizimkisini "tamam ama ben de size diyorum nasıl yapmışmışım diye"
Başkan sağ üyeye döndü,sol üyeye döndü ,bize baktı ve ya havle çekip duruşmaya ara verdi.
Ben de daha sonra "avukat hanım hele söyle nasıl yapmışım" sorusuna cevap bulamadığım için adamın davasından istifa ettim.Böylece hem sorudan hem adamdan kurtuldum.