Mesajı Okuyun
Old 15-09-2016, 14:11   #3
Av. Hatun Olguner

 
Varsayılan

YARGITAY

15. HUKUK DAİRESİ

E. 2009/6520

K. 2010/6566

T. 1.12.2010

• ESER SÖZLEŞMESİNE DAYALI AYIPLI İFA NEDENİYLE MADDİ VE MANEVİ TAZMİNAT ( Kişilik Haklarına Saldırı Oluşturan Sözleşmeye Aykırılıklar Manevi Tazminat Hakkı Doğurduğu )

• KİŞİLİK HAKLARINA SALDIRI ( Oluşturan Sözleşmeye Aykırılıklar Manevi Tazminat Hakkı Doğurduğu )

• MANEVİ TAZMİNAT ( Eser Sözleşmesine Dayalı Ayıplı İfa Nedeniyle - Kişilik Haklarına Saldırı Oluşturan Sözleşmeye Aykırılıklar Manevi Tazminat Hakkı Doğurduğu )

818/m.49,360

ÖZET : Eserdeki ayıp, iş sahibinin ondan beklediği amaca göre imal edilen şeyde bulunması gereken niteliklerin bulunmaması ya da olmaması gereken bozuklukların olmasıdır. Eserin ayıplı olması halinde iş sahibi, eserin reddi ile bedelin iadesi, bedel tenzili ve ayıbın giderilmesini talep hakkı bulunmakla birlikte yüklenicinin kusuru halinde ayıp nedeniyle uğradığı zararların tazminini de talep edebilir. Dosya kapsamından, evlenme törenini kayda alan video çekiminde evlenen çiftlerin salona giriş görüntüleri ile nikah sahnelerinin bulunmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda video çekim işleminin ayıplı olduğunun kabulü gerekir. Kişilik haklarına saldırı oluşturan sözleşmeye aykırılıklar manevi tazminat hakkı doğurur. Somut olayda, manevi tazminat isteme koşulları bulunduğu halde yazılı şekilde karar verilmesi hatalıdır.

DAVA : Hükmün temyizen tetkiki, taraf vekillerince istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kâğıtlar okundu, gereği konuşulup düşünüldü:

KARAR : Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanmış olup ayıplı ifa nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, maddi tazminat talebinin kısmen kabulüne, manevi tazminat isteminin reddine dair verilen karar taraf vekillerince temyiz edilmiştir.

1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre taraf vekillerinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.

2-Eserdeki ayıp, sözleşme ve ekleri ile tekniği ve yasa hükümleriyle iş sahibinin ondan beklediği amaca göre imal edilen şeyde bulunması gereken niteliklerin bulunmaması ya da olmaması gereken bozuklukların olmasıdır. Yüklenicinin eser sözleşmesi ile üstlendiği borçları, ayıba karşı tekeffül borcunu da kapsar. Eserin ayıplı imali halinde açık ayıplarda BK`nun 359., gizli ayıplarda ise 362. maddelerine uygun biçimde ihbarda bulunduğu takdirde iş sahibi BK`nun 360. maddesinde kendisine tanınan kabulden kaçınma, bedel tenzili ve ayıpların giderilmesini talep hakkı ile yüklenicinin kusuru halinde ayıp nedeniyle uğranılan zararlarının tazminini isteme hakkına sahiptir.

Evlenme törenini kayda alan video çekiminde evlenen çiftlerin salona giriş görüntüleri ile nikah sahnelerinin yer almaması normalde olmaması gereken bozukluklardan olup video çekim-kayıt işinin, ayıplı yapıldığını gösterir. Bu ayıplar görüntülerin ilk izlenmesi ile tespit edilebileceğinden açık ayıp niteliğindedir. Somut olayda makul sürede davacıların BK`nun 359. maddesine uygun biçimde muayene ve ihbarda bulundukları anlaşılmaktadır. Hükme esas alınan raporu veren emniyet müdürü bilirkişi, çekimin yapılmamış sayılması gerektiğini bildirmiş, mahkemece de eserin kabul edilemeyecek derecede ayıplı olduğu kabul edilerek video çekim bedelinin tamamının istirdadına karar verilmiştir. Davalı yüklenici tarafından meydana getirilen eser ayıplı olmakla birlikte törenle ilgili az yukarıda belirtilenler dışında düğünle ilgili diğer görüntülerin yer aldığı anlaşılmaktadır. Davacı iş sahipleri de çekimlerin bulunduğu CD`leri iade etmemiş ve BK`nun 360/1. maddesindeki eseri kabulden kaçınma hakkını kullanmamışlardır. Düğün töreninin hiç önemsenmeyecek bir kısmı çekildiği ve bu görüntülerin de önemli bir günü kısmen de kayıt altına alındığını göstermesi nedeniyle, ayıbın nısfet kaidelerine göre kabule icbar edilemeyecek derecede ağır ve sözleşmeye aykırı olduğundan söz edilemeyeceği ve bu hal ancak bedelde indirim sebebi olabileceğinden konusunda uzman olmayan emniyetçi bilirkişinin mütalaası ve mahkemenin kabulünde isabet bulunmamaktadır.

Bu durumda mahkemece video çekimi-fotoğrafçılık konusunda uzman bir bilirkişiden eserdeki ayıplar nedeniyle davacı iş sahiplerinin BK`nun 360/11. maddesine göre bedelden indirilmesini isteyebilecekleri miktar konusunda rapor alınıp, maddi tazminat isteminin buna göre sonuca bağlanması gerekirken eksik inceleme ve yanlış değerlendirme ile ve ayıplı CD`lerin iadesi gerektiği de gözden kaçırılarak maddi tazminat konusunda yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamıştır.

3- Borçlar Kanunu`nun haksız eylem faslında düzenlenen 49. maddesinin, aynı yasanın 98/11. fıkrası aracılığı ile sözleşmeye aykırı davranışlarda da uygulanması mümkündür. Bu hükme göre manevi tazminat isteminin kabul edilebilmesi için sözleşmeye aykırılık-kusur gibi diğer koşulların yanında, sözleşmeye aykırılığın kişilik haklarına saldırı niteliğinde bulunması da gerekir. Evlenme kişilerin hayatında dönüm noktası olup, çok özel bir gündür. Tekrarı mümkün olmayan böyle önemli ve özel günle ilgili anıların kalıcı olmasını istemek evlenen kişilerin en doğal hakkıdır. Evlilik töreninde de çiftlerin salona giriş görüntüleri ve nikah sahneleri gibi önemli anların davalının kusuru ile belgelendirilememiş olması ve bunların aynı zaman, ortam, kişilerle ve psikolojik ortamda tekrar gerçekleştirilmesinin mümkün bulunmaması nedeniyle davacıların kişilik haklarına saldırı niteliğindedir. Bu nedenle koşulları oluştuğundan davacıların bu yüzden uğradıkları üzüntülerini hafifletmeye yönelik uygun bir miktarda manevi tazminata da hükmetmek gerekirken yanlış değerlendirme ile bu istemin tümden reddi de usul ve yasaya aykırı olmuştur.

Belirtilen sebeplerle kararın bozulması gerekmiştir.

SONUÇ : Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle tarafların diğer temyiz itirazlarının reddine, diğer bentler uyarınca kabulü ile hükmün 2. bent uyarınca davalı, 3. bende göre de davacılar yararına BOZULMASINA, fazla alınan temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden taraflara geri verilmesine, 01.12.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.