Mesajı Okuyun
Old 27-05-2009, 13:06   #21
metin karadag

 
Varsayılan

Ne için Eğitim?

Bu sorunun yanıtı için artık, doğrudan “Pazar/Marketing için Eğitim” diyebiliriz… Çünkü, “olurdu olmazdı” derken gündöndü ve sonunda iş pazara dayandı…

Geçtiğimiz ay yurtdışındaki eğitim kurumlarının son yıllarda yaygınlaşan toplu eğitim satışı yaptıkları fuarlardan birine daha şahit olduk… Önlerinde oluşan sıralarla tıklım tıklım dolup taşan eğitim kurumlarının standları, yurtdışı eğitime olan ilginin coşmuş halini gösteriyordu televizyon haberlerinde, gazetelerde…

Üniversiter Eğitim Alanı’nda Pazar/lama/Marketing döneminde yeni aşamaya doğru gelişmekte olan sürecin parlak bir örneği olarak -iyi satış olduğu için- kayda geçti...

Bir sonraki adım “Taşıma su ile değirmen dönmez…” özdeyişinin gereği olarak; doğrudan yurtdışına taşıma işine ara verip “yerinde işleme” ve sonra arasından en iyileri “seçerek” taşıma aşamasına geçecek.

Hem bu yol çok daha fazla katmerli kazanca da olanak sağlayacak, yurtdışı eğitim pazarı için…

Ülkemizde halihazırda üniversiteye girememiş milyonlarca gence yurtdışına gitme zahmeti ve masrafı açmadan “yerinde” ( örneğin 81 il ) verilecek eğitimle ünlü bir yabancı okuldan uluslararası geçerliliğe sahip “kendinden akredite” diploma alma şansının yaratacağı cazibe ile üniversiter eğitim alanında, “Eğitimde Maketing Devrimi” yaratılacak gibi görünüyor…

Sadece iki yılığına uluslararası (Aslında uluslararası da değil. Sadece iki ülke, hadi bilemediniz üç ülke arasında ancak geçerli olabilen…) akreditasyona sahip olmak için ülkemizdeki her bir üniversite yüzbinlerce dolarlık yatırımla “kendini tazeleyerek” güncellemek zorunda.

İki yıl geçtikten sonra yeniden aynı şekilde akredite olmak isteyen üniversitelerimizin başka yüzbinlerce dolarlarına daha veda etmeleri gerekiyor.

Bu “Besili Döngü” tek yönlü olarak bir tarafı beslemeye yaramaktadır.

Şimdi tam da bu noktada bir kez daha durup; Resmî Gazete’nin 2 Şubat 2008 Cumartesi tarihli 26775. sayısında Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı’ndan duyuruyla, Mimarlık Eğitim Programlarının Asgari Eğitim Koşullarının Belirlenmesine Dair Yönetmelik / İkinci Bölüm / Mesleklere İlişkin Gerekli Koşullar / Mimarlık / Madde 9’da UIA-UNESCO Mimarlık Eğitim Şartı’nın 11 maddesinin kabul edildiğini hatırlarsak; bu yönetmelik sayesinde yurtdışındaki “uluslararası akreditasyonu kendinde olan” eğitim kurumları için ülkemizin çok cazip bir “eğitim pazarı” haline geldiğini görmemiz gerekir.

Üstelik, YÖK’ün meşhur Eylül 2005 Kararnamesi ile mezun olanların diplomalarında artık “… meslek sahibidir” biçiminde değilde, “… alanında eğitim görmüştür.” ibaresi yer alması da bu tek yönlü beslenme sürecine daha da fazla tuz ekmiştir…

Üniversiter Eğitim sürecinin en önemli öznelerinden biri olan “Öğrenciler,” sürece sürekli edilgin olarak o da ancak ve lütfen dahil edildikleri için; kendi sorunlarını çözmek konusunda hiçbir katkı üretememektedirler…

Sorunların tarafı, dahası sahibi olarak sürece dahil edilmeyen özneler olarak öğrenciler; kısa zaman içinde sürecin edilgin nesnesi haline gelmekte, tekil ya da toplu kaçış özlemi ile yanıp tutuşan asosyal kümeler oluşturmakta; evrensel bilimin üretildiği alan olarak bilinen üniversite ortamının, aslında “orta eğitim düzeyini aşamayan nesneleri” haline gelmekteler.

Kalite düzeyini belirleyen en önemli katkının, “kaliteyi talep etme kalitesi” olduğunu göz önüne getirirsek, talep etme olanaklarının önünün kesildiği bir ortamda, hiçbir düzeyde kalite talep etmeyen bir ortam içinde, hiçbir şekilde “üniversiter nitelik” gelişmemekte ve bu alanda birikim oluşturulamamaktadır.

Bu anlamda hiç olmazsa kendi olanaklarımızla “mimarlık alanında” eğitim gören üniversite öğrencilerinin kalite/nitelik talepleri önündeki engel ve sınırları ortadan kaldırmayı da bünyesinde taşıyan bir deneyim olarak “Mimari Stajda Rotasyon – MSR – Programı”nın yeniden paylaşabilir ve ciddi bir uygulamasını bu kez gerçekleştirebiliriz…

Mimarlık ve Eğitim Kurultayları’nın ilkinden bu yana yıllardır bilgisi paylaşılan “Mimari Stajda Rotasyon – MSR – Programı” http://www.mimarist.org/msr.htm sayfasında herkesin ilgi katkı ve katılımına açık olarak beklemeye devam ediyor…

Metin Karadağ
Mimarlara Mektup Bülteni - Mayıs 2009
Sayı: 123