Mesajı Okuyun
Old 24-08-2011, 08:52   #3
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan GECE
bir akademisyen A, örneğin ermenilerle ilgili bir çalışma yapıyor ve bu hususta da bir kitap yazıyor. sonra başka bir akademisyen B, yine benzer konuda bir çalışma yapıyor ve A'nın da kitabına atıf yaparak A'nın bir ermeni olduğunu yazıyor. üstelik B, kendi internet sitesinde de A'nın ermeni olduğuna dair bilgiler içeren metinler yayınlıyor. A, ermeni değildir ve kendi kitabında da kendisinin ermeni olduğuna dair bir bilgi yoktur. A, B'nin bu yanlışı düzeltmesi için sözlü olarak defalarca B'yi uyarıyor ama B ısrarla bu tutumunu sürdürüyor. sonra benzer konuda başka kitaplar yazanlar(ör: C,D,...) da B'nin A'ya ve kitabına yaptığı atfa atıf yaparak A'nın ermeni olduğunu savunuyor. Özetle: A, gerçekle bağdaşmayan bir tanımlamayla karşı karşıya. bu konuda A, kendisini ermeni olmadığını ve yayınlanmış olan B ve diğerlerinin kitaplarında kendisine yönelik gerçek dışı iddiaya karşı ne yapabilir, bunları nasıl engelleyebilir?
değerli görüşlerinize başvurulur...

Dava açılmadan önce "Ermeni olmadığı halde bir kişiye Ermenisin…" demenin kişilik haklarını ihlal edip etmeyeceği üzerinde durulması gerekir. Salt "Ermeni…" sözü gerçekte o kişi Ermeni olmasa dahi "küçültücü, kişilik haklarını zedeleyici…" bir söz olarak değerlendirilemez. Sadece hatalı bir tespit, nitelendirme olur. Aksi düşünce ırkçılığın mahkeme eliyle tezahür etmesine neden olur ki, uygar toplumlarda, hukuk devletinin hakim olduğu ülkelerde bu mümkün değildir.

Şöyle düşünelim: Bir avukatı, salt "Tıp Doktoru" olarak tanımlamak ve öyle, o şekilde kitaplarda yazmak, tek başına kişilik haklarını nasıl ki zedelemez ise, bir Rum'a, Türk demek de zedelemez. Keza Bir Alman'a, Bir Türk'e Ermeni demek de…

Söz konusu cümle içinde "A, Ermenidir…" sözü dışında başka ifadeler varsa o ayrı değerlendirilmelidir…