Mesajı Okuyun
Old 26-03-2012, 12:32   #494
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Nusret
Yine, Adli Tıp arkadaşımız, "Bunun yerine, "kısmi davalarda dava edilmeyen kısım için de zamanaşımı kesilir" şeklinde bir hüküm olsaydı, herşey daha sade, anlaşılır ve amaca uygun olmaz mıydı?" diye yazmış, Saim Dikici arkadaşımız da kendisine destek vermiş.

Bence daha doğru olmazdı. Çünkü, sözkonusu olan şey, sadece zamanaşımının kesilmesi değil, temerrüde bağlı alacaklarda faizin başlangıç tarihinin esnetilip esnetilmeyeceğidir de. Eskiden ıslahla artırılan miktar için faiz ıslah tarihinden itibaren başlatılıyordu ve ıslah dilekçesinde faiz talebini unutmuşsanız faize karar verilmiyordu. Bunun, önemli bir "yasal" ama meşru olmayan hak ihlali olduğunu bilmem söylemeye gerek var mı?

Bence, HMK 107. maddesinin işçilik alacaklarına dair davalarda uygulanması ve bu konunun, yazdığımız şekildeki içtihatlarla geliştirilmesi sorunu çözmeye belki yetmeyecektir, ama önemli katkı koyacağı kesindir.

Sayın Adli Tip'in kendi ile çeliştiğini sanmıyorum. Kendisi o konuda gerekli açıklamayı yapacaktır elbet.

Ben burada "o'nun görüşünün bir kısmına katılmış olmam nedeniyle" getirdiğiniz eleştriye cevap vermeye çalışacağım.

Sayın Nusret,

Bilindiği üzere davanın açılması, borçluyu temerrüde düşürür. Temerrüt bakımından ayrı bir özel hüküm yoksa faiz temerrütten itibaren işlemeye başlar.

Eğer mevcut düzenlemelerden farklı olarak "bir kısım alacağın dava edilmesi halinde alacağın tamamı bakımından zamanaşımın kesilmesi söz konusu olsaydı", dava edilmeyen alacaklar bakımından da borçlu ilk dava (temerrüt) tarihinden itibaren faiz ödemekle yükümlü olurdu diye düşünüyorum.