Mesajı Okuyun
Old 16-06-2007, 23:33   #5
Av. Ö.Erol Yavuz

 
Varsayılan

Alacak davası mevcutken açılacak ilamsız icra takibine derdestlik itirazında bulunulabilir. Tahsilde tekerrür olmamak kaydının da sonucu değiştireceğini düşünmemek gerekir. Zira gerek dava, gerekse ilamsız takip aynı hukuksal sebebe yöneliktir.

Her ne kadar İİK'da derdestlik itirazına ilişkin açık bir düzenleme yoksa da İİK m.60/3 hükmü uyarınca, alacaklının takip yapma yetkisine ( takibat icrası hakkına ) itiraz etmek mümkündür. Hangi itirazların bu kapsamda olduğu yasakoyucu tarafından sınırlandırılmamıştır. Aynı hukuksal sebepten kaynaklanan davalar, nasıl derdestlik itirazına konu olmakta ise aynı hukuksal sebepten kaynaklanan dava ve ilamsız takip sebebiyle de tereddüt edilmemelidir.

Öte yandan Sayın Baki Kuru, borçlunun takibe itirazında sadece derdestlik sebebine dayanması durumunda, alacaklının itirazın iptali davası açamayacağını, ancak şartları varsa itirazın kaldırılmasını isteyebileceğini (derdestlik olmadığı yönüyle) belirtmektedir. Bu konu, yetki itirazında da böyledir. Alacaklı yetki itirazının ortadan kaldırılması için itirazın iptali davası açamaz.

Borçlu ilamsız takibe karşı, derdestlik itirazında bulunmadığı takdirde, itirazın iptali davası her şeyden önce bir alacak davası olduğundan, Sayın Akpunar ve Sayın Özdemir'in itirazın iptali davasının derdestlik itirazına konu olabileceğine ilişkin görüşlerine iştirak ediyorum.

Saygılarımla.