Mesajı Okuyun
Old 20-11-2009, 12:02   #3
Saygın

 
Varsayılan

Anlattığınız olaya göre; Kamulaştırmasız el atma ya da Kamulaştırma bedelinin arttırılması davası açma hakkınız bulunuyor. ( Bu ayırım 2001 yılında kamulaştırma kanununda yapılan değişikliğe dayanmakta )

1990 - 1991 yıllarında belediye tarafından yapılan kamulaştırmalarda; murise karşı önce noter tebligatı yapılması gerekmekteydi. Noter tebligatı ile murise ulaşılamıyorsa; tapu, nufüs, vergi ve bölgeye göre jandarma araştırması ile adres tespiti yaptırması gerekmekte idi. Bu işlemlerin eksik tamamlanmış olması durumunda, kamulaştırma işlemi malik açısından başlamamış addedilir. Yani tescil kararı alınmış olması sizin tazminat davası açmanıza engel değildir.

1990 yılında Ziraat Bankasına yatırılan kamulaştırma bedeli bugün zaten hazineye aktarılmıştır. Buradan bir kazanımda bulunmanız olanaklı gibi görünmüyor.

Kamulaştırmanın 2001 yılından önce yapılmaya çalışılmış olması nedeniyle, kamulaştırma evrakları noter aracılığıyla kanuni şartları taşır şekilde tebliğe çıkarılmışsa ( Yargıtayın çoğunluklu kararlarına göre tebliğ yapılmışsa ) bugün kamulaştırma bedelinin arttırılması davası açabilir, tebliğe çıkarılmamışsa kamulaştırmasız el atma davası açabilirsiniz.

Aradaki fark ise; arttırma davasının kamulaştırmaya muttali olunduktan sonra 30 gün içinde açılma zorunluluğudur ki bu süre sonunda açtığınız davanın değerini ıslah edemezsiniz. Fakat kamulaştırmasız el atma davasında düşük bir bedel üzerinden dava açabilir, daha sonra bedeli ıslah edebilirsiniz. Tabii siz davanıza ne derseniz deyin hukuki nitelemeyi mahkeme yapmaktadır. Çoğu zaman el atma davası olarak dosyalar sonuçlanmak ve Yargıtay tarafından onanmaktadır.

Taşınmazın değerlemesi ise; davanın açıldığı tarih itibariyle yapılacaktır. Bu demek oluyor ki 1990 yılında tarla vasfında olan bir taşınmaz 2009 yılında arsa vasfını kazanmış olabilir ve değerleme de buna göre yapılır.

İyi çalışmalar.