Mesajı Okuyun
Old 20-09-2007, 00:23   #2
Av.Ergün Vardar

 
Varsayılan

Somut olayın özelliğine göre davanın esasını etkileyebilecek ceza davası bekletici mesele yapılabilir.Bu sebeple tasnif yapılmak suretiyle bekletici mesle yapılabilecek durumları belirlemek yerinde değildir.Mial teşkil etmesi açısından Yargıtay kararı sunulmuştur.
T.C. YARGITAY
9.Hukuk Dairesi
Esas: 2004/14865
Karar: 2004/20905
Karar Tarihi: 28.09.2004
ÖZET : Davacı işçi hakkında anılan olay nedeniyle 2822 sayılı yasaya muhalefet suçundan ceza davası açıldığı ve bu yargılamanın devam ettiği dosya içindeki bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır. Anılan yargılamanın sonucu, bu davanın esasını etkileyebilecek mahiyettedir. Bu nedenle ceza yargılamasının sonucunun beklenmesi gerekir.
Mahkemece husumet sebebiyle davanın reddine karar verildiği gerçek şahıslar yönünden avukatlık ücretine karar verilmemesi de hatalı olmuştur.

(1475 S. K. m. 17) (2822 S. K. m. 70)
Dava: Taraflar arasındaki ihbar ve kıdem tazminatı, fazla çalışma ve izin ücreti ile ikramiye ve ücret alacağının ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerle gerçekleşen miktarın faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin hüküm süresi içinde duruşmalı olarak temyizen incelenmesi davalı avukatınca istenilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 28.9.2004 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davalı adına Avukat Uğur Uzer geldi. Karşı taraf adına kimse gelmedi. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Karar: 1- Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Davacı işçi iş sözleşmesinin işverence nedensiz yere feshedildiği ileri sürülerek ihbar ve kıdem tazminatı isteklerinde bulunmuştur.
Davalı işveren ise davacı işçinin işyerinde çalışan diğer işçilerle birlikte 15, 16, 18 ve 19 Kasım 2002 günlerinde işyerinde bulundukları halde toplu olarak çalışmadıkları ve bu durumun tespiti üzerine iş sözleşmesinin haklı olarak feshedildiğini savunmuştur.
Mahkemece, işçilerin ödenmeyen haklarını talep ettikleri, işverence kısmi ödeme yapıldıktan sonra davacı işçi ile birlikte diğer işçilerin de iş sözleşmelerinin feshedildiği, kıdemli bir işçi olan davacının nedensiz olarak iş sözleşmesini feshetmesinin makul bir nedeninin bulunmadığı gerekçesiyle, ihbar ve kıdem tazminatı isteklerinin kabulüne karar verilmiştir.
Davacı işçi hakkında anılan olay nedeniyle 2822 sayılı yasaya muhalefet suçundan ceza davası açıldığı ve bu yargılamanın devam ettiği dosya içindeki bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır. Anılan yargılamanın sonucu, bu davanın esasını etkileyebilecek mahiyettedir. Bu nedenle ceza yargılamasının sonucunun beklenmesi gerekir. Mahkemece, davacı işçi hakkında açılan davanın sonucu beklenmeli, verilecek olan karar dosya içindeki bilgi ve belgeler ile birlikte yeniden bir değerlendirmeye tabi tutularak, davacı işverence yapılan feshin haklı bir nedene dayanıp dayanmadığı belirlenmelidir. Eksik incelemeyle sonuca gidilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
3.Mahkemece husumet sebebiyle davanın reddine karar verildiği gerçek şahıslar yönünden avukatlık ücretine karar verilmemesi de hatalı olmuştur.
Sonuç: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, davalı yararına takdir edilen 375.000.000 TL.duruşma avukatlık parasının karşı tarafa yükletilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 28.9.2004 gününde oybirliği ile karar verildi.

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları
**************************************