Mesajı Okuyun
Old 29-09-2009, 22:23   #8
eser_29

 
Varsayılan

Sayın Hades

ilk mesajım olayı tam manasıyla izah edemediğinden tekrar kurguyu yazma gereği doğdu ve bunun üzerine iki mesajda zıtlıklar var gibi gözükmekle birlikte aynı olaydan bahsediyorum.

Sizin için şöyle izah edeyim; (M)üteahhit, arsa sahibi ile aralarındaki “kat karşılığı inşaat sözleşmesi-kkis”ne dayanarak satmaya hak kazandığı (tamamını kazanamamıştır zira inşaat tamamen bitmemiştir) dairelerin bir kısmını 3.kişilere satmıştır. Bir takım 3.kişilere ise henüz satış yetkisi olmadığından sadece arada yazılı protokolle vaatte bulunmakla yetinmiştir, tapuda satışını yapamamıştır. Anlaşmazlık olan kısım buradan doğmaktadır.

Yani zaten tapu üzerinde satışı gerçekleşen daireler üzerinde bir sıkıntı yok. Sıkıntı (M)üteahhidin, protokolle satış vaadinde bulunduğu fakat henüz işlerini tam olarak bitirmediğinden ve dolayısıyla arsa sahipleri ile yaptığı KKİS’e göre satış yetkisi olmayan dairelere (T) tarafından bir senet alacağı için haciz konulması talebinden kaynaklanmaktadır. (T), (M)’nin arsa sahipleri ile yaptığı KKİS’e göre payına düşen dairelerin tespitini ve satış hakkı var ise bu daireler üzerine alacağı oranınca haciz konulmasını önce icra yolu ile sonra icraya itiraz olması üzerine “tüketici mahkemesi” nezdinde girişimlerde bulunmuştur.

Arsa sahibi, T’nin talebine karşılık olarak müteahhit’in hâlihazırda satış yetkisine sahip olmadığı daireler olduğunu zira edimini tam olarak yerine getirmediğini iddia etmiştir. Dolayısıyla mahkeme heyeti işin ne kadarlık kısmının bittiğini ve müteahhidin ne kadarlık dairenin satışına yetkili olduğunu tespit için keşfe çıkmıştır, keşif raporu henüz sonuçlanmamıştır.

Sorum ise 3.kişi olup, müteahhit ile arasında adi bir yazılı kağıt üzerinde satış vaadi hususunda protokol yapan vatandaşın hakkını ne şekilde arayabileceğidir. Zira (T), (M)’nin 3.kişi (X)’e satmayı vaat ettiği daire üzerine haciz koymak veya tapu tescilinde bulunmak istemektedir. Umarım açıklayıcı olmuştur.

1- Sorunuzun cevabı; daireler halihazırda arsa sahibi üzerine tapuda kayıtlı. Fakat (T) bunun (M) üzerine kaydettirilmesini ve dolayısıyla alacağına karşılık tarafı üzerine tescili talep etmektedir. Uyuşmazlık budur.


2- (T) ile (M) arasındaki gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinde (varsa tabii) daireler belirlenmiş mi ve (X) e vaat edilen dairelerle aynı mı?

İki farklı duruma göre bir cevap verebilir misiniz ?

3- Tüketici Mahkemesinde ikame edilen dava ilamsız takip yapıldı da itiraz üzerine mi açıldı?

EVET

Ya da (T) ile (M) arasında gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi var da (“konut satımı” nedeniyle Tüketici Mahkemesi görevlidir) bu nedenle mi açıldı? (T) davayı gayrimenkul satışı olduğuna dayandırıp (M) de itiraz etmedi mi?

M herhangi bir itirazda bulunmamış, arsa sahipleri itiraz etmiştir henüz (M)’nin satışa hakkı yoktur diyerek.

Yine;

Alıntı:

(a)rsa sahibi ile (m)üteahhit yine noter huzurunda ek bir sözleşme yaparak arsa sahipleri ile müteahhidin payına düşen daireleri belirlerler. Ve bu ek sözleşmeye müteahhit’in kendi payına düşen daireleri hangi periyotlarla (mesela hafriyat alındığında, her kat çıkıldığında, tuğla örüldüğünde vb.) kaç daireyi satış yetkisine sahip olacağını da belirlemişlerdir

demişsiniz ki (A) ile (M) dairelerin satışına ilişkin periyodu belirleyip daireleri de tefrik mi etmişler?

Evet, daireleri tefrik etmişler.

Yani mesela su basmanı seviyesinde A Blok 1 no lu daire v.b.
+ inşaatın şu anki bitirilme seviyesine göre (M) nin kaç dairesini satış hakkı var?

Kaç daire satış hakkı olduğu hususu anlaşmazlık konusu zaten. (T)’nin talebine (A)rsa sahibi henüz o kadar satış yetkisi olmadığı ve hatta kendisine KKİS’e göre fazladan bile satış yetkisi verildiğini ileri sürmüştür.