Mesajı Okuyun
Old 18-01-2024, 17:49   #2
Admin

 
Varsayılan

Arabuluculuk sürecindeki gizliliğin kapsamının "hukuk uyuşmazlıkları" ile sınırlı değerlendirilmesi gerekir. Ceza uyuşmazlıkları kapsamında gizlilik olduğundan bahsetmek bence mümkün değil, aksi kabul edilirse arabuluculuk sürecinde işlenen bir suçun (mesela hakaret) takip imkanı da kalmaz.

Nitekim 6325 sayılı kanunun 5. maddesi de belgelerin kullanılma yasağını "hukuk davası açıldığında yahut tahkim yoluna başvurulduğunda" şeklinde sınırlıyor, ceza soruşturması ile ilgili bir sınırlaması yok.

Bu bağlamda arabuluculukla ilgili her türlü belgenin savcılığa sunulması bence gizlilik yasağı kapsamında değerlendirilemez. Yine de çok endişe ediliyorsa, belgeyi şikayetçinin sunmak yerine, arabulucudan (veya son tutanaksa uyap portaldan/Adalet Bakanlığından) istenmesinin talep edilmesini istemesi mümkün, böylece doğrudan Cumhuriyet Savcısı belgeye erişebilir, hiç kimse doğrudan "sunmamış" olur.

Ayrıca söz konusu olan "arabuluculuk anlaşması" ise, bunun da taraflar arasındaki bir uyuşmazlıkta gizlilik kapsamında değerlendiremeyeceği görüşündeyim. Neticede bir arabuluculuk anlaşmasına icra edilebilirlik şerhi her zaman alınabilir ve bunun sonucunda ilam niteliğinde bir belge olur. Bu yapılırken bu anlaşma hem Sulh Hukuk Mahkemesine, hem İcra Müdürlüğüne de sunulur. Dolayısıyla anlaşma bu yönüyle de taraflar arasında "hukuken kullanılabilir" bir belge niteliğindedir. Bu sebeple üçüncü kişilerle paylaşılmadığı sürece arabuluculuk anlaşmasının da taraflar arasında kalan uyuşmazlıklarda gizlilik çerçevesinde değerlendirilemeyeceğini düşünüyorum.