Konu: Ayipli Mal
Mesajı Okuyun
Old 09-03-2021, 13:34   #7
dlndmr

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. Suat
Hukuk Genel Kurulu 2015/440 E. , 2015/1769 K. 16.09.2015

Özet :Ticari davalar, mutlak ticari davalar, nispi ticari davalar ve yalnızca bir ticari işletmeyle ilgili olmasına rağmen ticari nitelikte kabul edilen davalar olmak üzere üç gruba ayrılır.

Mutlak ticari davalar, tarafların tacir olup olmadığına ve işin bir ticari işletmeyi ilgilendirip ilgilendirmediğine bakılmaksızın ticari sayılan davalardır. Mutlak ticari davalar, TTK'nın 4/1. maddesinde bentler halinde sayılmıştır. Bunların yanında Kooperatifler Kanunu (m.99), İcra İflas Kanunu (m.154), Finansal Kiralama Kanunu (m.31), Ticari İşletme Rehni Kanunu (m.22) gibi bazı özel kanunlarda belirlenmiş ticari davalar da bulunmaktadır. Bu guruptaki davaların ticari dava sayılabilmesi için taraflarının tacir olması veya ticari işletmeleriyle ilgili olması gibi şartlar aranmaz. TTK'nın 4/1. bendinde sınırlı olarak sayılan davalar arasında yer alması veya özel kanunlarda ticari dava olarak nitelendirilmesi yeterlidir. Bu davalar kanun gereği ticari dava sayılan davalardır.

Nispi ticari davalar, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olması halinde ticari nitelikte sayılan davalardır. TTK'nın 4/1. maddesine göre, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan ve iki tarafı da tacir olan hukuk davaları ticari dava sayılır. Bu hükme göre bir davanın ticari dava sayılabilmesi için, hem iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmesi hem de iki tarafın tacir olması gereklidir. Bu şartlar birlikte bulunmadıkça, uyuşmazlık konusunun ticari iş niteliğinde olması veya ticari iş karinesi sebebiyle diğer taraf için de ticari iş sayılması davanın ticari dava olması için yeterli değildir. Ticari iş karinesinin düzenlendiği TTK’nın 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmez. TTK, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hal böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez.

Üçüncü grup ticari davalar, yalnızca bir tarafın ticari işletmesini ilgilendiren havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davalardır. Yukarıda açıklandığı üzere bir davanın ticari dava sayılması için kural olarak ya mutlak ticari davalar arasında yer alması ya da her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili bulunması gerekirken havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davaların ticari nitelikte sayılması için yalnızca bir yanın ticari işletmesiyle ilgili olması TTK'da yeterli görülmüştür.


19. HD. 30.11.2010 T. 12588/13510
Özet : Zirai kredi sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlıkta, kredinin çiftçi olan davacının çiftçilik faaliyetlerini sürdürebilmek amacıyla alındığı, davacının 4077 sayılı TKHK‟nun 3/e maddesinde tanımlanan tüketici kapsamına girmediği gözetilerek uyuşmazlığın çözümünde genel mahkemelerin görevli olacağı…

Olayınızda çekilen bir kredi olmasa da, alınan mal zirai amaçlı olduğundan.....

Öncelikle yorumunuz için teşekkür ederim meslektaşım. Ancak bu haliyle ticari iş olarak değerlendirdiğimizde tüketici sınıfına hangi işler girecek acaba. Yani ben net bir bilgiye ulaşamıyorum ve açıkçası müvekkil ve karşı taraf sıkıntılı olduğu için riske atmak da istemiyorum. Müvekkilin zirai işleri için almış olması ticaret mahkemesinin görevli olmasında yeterli midir? Birde burada sizce hangi görev alanına girmesi daha lehimize olur?Zamanaşımı vs yönünden.