Mesajı Okuyun
Old 20-05-2006, 08:55   #6
NİLGÜN SEYMEN

 
Çözüm Teşekkür..

Sevgili Elvan,


Öncelikle GİRESUN'a Bursa'dan sevgiler..

Gerçekten de mutluluklar da mutsuzluklar da insanın iç mimarisinde mevcut donanımlardır...
Bir bina düşün ;..kolonlarında çimento, kum ve demir oranları yapıyı taşıyacak simetride ve matematiksel hesaplamalarda olmalı ki o mevcut yapıyı uzunca bir süre..tasarlanan projedeki güzellikleriyle ayakta tutabilsin..
-------------------------------------------------------------------------------------------

Ben insan bedenini ,ruhunu ,zekasını ve duygularını bir binaya benzeterek çıktım yola..
Bu benzetme ışığında kolonlardaki harç...sevgi olmalı..demiri zeka...
çimentosu özgüven..projesindeki güzelliklerde mutluluk olmalı..

Öncelikle adını koymalıyız mutluluğun..nedir mutluluk..?
Galiba hayattan beklentilerimiz ve pozitif enerjimiz ile paralel bir kavramdır bu konu.
Ruh sağlığımız..ekonomik durumumuz..yeteneklerimiz..ilişkilerimiz..iç dünyamız..yetişme tarzımız..aile içi ve dışındaki yakın plan dialoglarımız..!
Kendimizi saklamak için sürekli cam bir fanusta koruma alıp duruyorsak ve o dünyayı kimseye açamıyorsak..BİZ..olgusu yerini -BEN-e bırakıverir ve mutsuzluklar başlar
Nasıl yani ..!demeyin..
Kişinin kendi beyni ve yüreği ile çevresinde olup bitenlere ve rol dağılımlarına karşı bir iç çatışma başladığında, mutsuzluklar başlar..

Eşiniz sizi mutsuz ediyordur..sizin istediğiniz frekansta değildir..sizi artık hiç mi anlamadığını düşünmeye başlarsınız..
Bu yargı neye karşı başlamıştır iç dünyanızda..?ÖNCELİKLE,
Mutsuzluğu başlatan tüm sebepleri tek, tek kaleme alarak başlamalı işe..
Önce teşhis sonra çözüm..kimliğini bile bilemediğiniz birsürü şey ,ardı ardına birikirse hiçbirini taşıyamayarak..çökersiniz..İşte bunun için, öncelikle tesbitini yaptığınız tüm bu nedenleri siz de yeterince önemsemeyerek bloke edeceksiniz..
Yıllarca uğraştınız değiştiremediniz..tamam..o zaman sizi relax edecek farklı kanallara yöneleceksiniz.. SİZE HUZUR VERECEK HERHANGİ BİR ŞEY..!
Spor mesela..elinize kamera alarak rutin yürüyüşler ve ilginç gelen kareleri kaydetmek..müzik de şahaser bir tedavi yolu..
Hele hele bir enstromantal çalmaya karar verdiyseniz..
o değişmemekte ısrarlı kişilerde başlar bir telaş..
Eyvah..bitiyor kaybediyorum onu galiba..ŞİMDİ NE OLACAK..ya giderse..ya biterse..?
---------------------------------------------------------------------------------------------
Hiçbirzaman eyvah..!Diyenlerden olmayınız..Bırakınız bu sözü, size hakettiğiniz değeri vermeyi başaramayanlar söylesin..

Hayatı olduğu gibi sereserpe kabullenin..sergilere gidin..bir alışveriş merkezine gidin..etrafı seyredin..
yabancı dil kurslarına gidin..evde uzunca bir zaman SİZİ yok sayanlara ya da size hakettiğinizi düşündüğünüz + değerleri sunmaktan aciz kişilere karşı şahane bir silahtır bu..cd.ye takın bir paket program ..yazın çizin kendinizi geliştirin..bırakın ..sizi mutsuz eden ne varsa siz de onu yok sayın..
Ya da bir resim kursuna yazılın..bırakın yaptıklarınızın bir sanatsal değeri olmayıversin..
Ya da tenis kursuna başlayın..ehliyetiniz yoksa alın..
Ya da mağazaları dolaşın elektonik reonlarını tarayın..kitap stantlarına takılın..
Kütüphaneye gidin..alın okuma salonlarından salaş bir dergi..hem gözatın hem de oradaki atmosfere bir bakın..
Sinema veya tiyatroya gidin..yanınızda çok can bir arkadaşınızı alarak en nezih bir kafede çay için ..
Ya aklıma gelmiyor daha kimbilir neler yapılabilir..
Ben mesela oğlumu alırım kültürparkta gölbaşından bir sandal kiralayarak 2 saat kürek çeker hem onu mutlu ederim ..,hem de deniz sevdamızı gideririz..

İşte çoğunuza uçuk gelebilecek mutluluk formülleri..
Deneyin test edilmiştir..
Yani kısa ve öz şudur ki ;- son yazacaklarım bu konuda-

Asla ve asla-// - birileri beni mutlu edecek ya da etmeli diye beklemeyin..Bu sizin elinizdedir.Emek vererek kendiniz elde edeceksiniz mutluluğu..
Anlayabiliyor musunuz beni..,
Ne kimseyi çoooooooooooooook mutlu ederim de karşılığını ben de alırım belki diyerek savaşın..ne de hüsrana uğrayın..bencilce BELKİ ama yol budur..

SEVGİYLE KALINIZ../20.05.2006/09.54
N*İ*L*G*Ü*N