Mesajı Okuyun
Old 26-09-2010, 10:33   #48
Av.Ömer KAVİLİ

 
Varsayılan " Hak, huk, HUKUK; gak, guk, GUGUK!!! "

Alıntı:
Yazan Admin
Sayın Av.Ömer KAVİLİ,
Bu soruların hepsinin yanıtı hayır ama bu sorular bir de şöyle sorulabilir:
1- Adalet Bakanlığı müsteşar yardımcısı resmi bir yazışmada bu kelimeyi kullanır mı?
2- Bu kelime ile savunma yapar mı?
3- Mahkeme kasıtlı olarak argo kullanıldığını düşündüğü bir resmi yazıyı kabul eder mi?
4- Kasıt görürse bu yazıyı tebliğe çıkarır mı?

Görünüşe göre bu soruların yanıtlarının da HAYIR olacağı konusunda benimle hemfikir olacağınızı düşünüyorum. Eğer bu olayda yanıt evet olmuşsa, görünüş bazen yanıltıcı olabiliyor demektir ki, o zaman sizin sorularınız için de böyle yanıltıcı bir görünüşle karşı karşıya olunabileceğini ihtimal olarak düşünmek gerekir.

Siz bu konuyu açtığınızda başlıkta . ile kapattığınız harfler bariz "I" olduğu halde, başka birşey olabilir mi diye THS yönetimi olarak kendi aramızda uzun uzun düşündük çünkü oraya I harfi konması olayı "sürreal" hale getiriyordu. Dolayısıyla böyle bir resmi yazıyla karşılaşıldığında yazan kasıtlı olarak bu kelimeyi kullanmış görüşüne sahip olmadan önce daktilo hatası vs. ihtimalleri de gözönüne almak gerekir diye düşünüyorum.

Bundan birkaç ay önce Milli Eğitim Bakanlığı X İl Müdürlüğünün okullara gönderdiği resmi bir yazı basına yansıdı. Yazıda KORKUNÇ bozuk bir Türkçe kullanılmıştı ve yazıyı okuduğunuzda değil Milli Eğitim Bakanlığı "Ali Topu Bana At" yazmayı yeni öğrenen bir çocuğun bile bu kadar kötü yazmayacağı konusunda herkes hemfikir olurdu. (Yazıyı görmek için tıklayınız) Sonradan ortaya çıktı ki, yazı okullara gönderilirken faksla iletilmiş ve bilgisayara bağlı faks da "resim" olarak aldığı yazıyı OCR (Optik Yazı Tanıma) programı ile "yazı" haline dönüştürürken, harflerin silik vs. olması nedeniyle bu facia yazı ortaya çıkmıştı. Dışarıdan baktığınızda üstünde koskoca "TC Milli Eğitim Bakanlığı" ve altında X İl Müdürü imzası bulunan resmi, imzalı, mühürlü ama Türkçesi korkunç kötü bir yazı olarak kamuoyuna yansıyan olayın "geçerli" olmasa bile "mantıklı" bir açıklaması olabiliyor.

Ve bir soru: Bu konuyu yazılı şekilde eleştirdiğiniz makama, onun üstüne ve Mahkemeye de ilettiniz mi? Örneğin Adalet Bakanlığına resmi yazıyı da ekleyerek bu ifadenin resmi bir yazıda nasıl kullanıldığının açıklanmasını istediniz mi veya Mahkemeye argo içeren bir nasıl geri çevirmediğini yazılı olarak sordunuz mu? Bu olayları internet platformlarında dile getirmek kadar bu resmi başvurularda bulunmanın da son derece önemli ve daha önemlisi bir yanlış anlaşılma varsa bunun aydınlanmasına yardımcı olabilecek nitelikte olduğunu düşünüyorum.

Alıntı:
Yazan Admin
Ve bir soru:
Bu konuyu yazılı şekilde eleştirdiğiniz makama, onun üstüne ve Mahkemeye de ilettiniz mi? Örneğin Adalet Bakanlığına resmi yazıyı da ekleyerek bu ifadenin resmi bir yazıda nasıl kullanıldığının açıklanmasını istediniz mi veya Mahkemeye argo içeren bir nasıl geri çevirmediğini yazılı olarak sordunuz mu?


Sayın "Admin",

Bu konuyu eleştirdiğim makamdaki yetkili kişinin kendisini anında telefonla arayarak bildirdim; görüştüm; duygusal tepkiler olarak karşılıklı kahkalarla gülüştük.

Açıklama yok, yapılamaz, anlam kayması değil, harf kayması değil, kopyala yapıştır yanlışı değil konularında mutabık kaldık.

İşin özünde, duruşma savcısı ile mahkeme üyeleri ve özellikle mahkeme başkanı olarak görev yapan kamu memuru hem bir çok yargılama ilkesini çiğnediklerine ve hem de yargıçlık meslek ilkelerini çiğnediklerine tanık olmuştum.

Ancak savcı ve yargıçların bu yanlışlarının tümü, müsteşar yardımcısı imzalı dilekçede yazılı olan o kelimeyle anlatılmaması ve kelimelerin özenle seçilmesi gerekirdi.

Eğer yanıt yazacak olursam o kelimeyi mutlaka yineleyerek kullanmam gerekecek; oysa o kelimeyi dilekçemde kullanmadan hukuka uygun bir sonuç bir karar oluşturulabilir ümidindeydim; ne de olsa yargıç hukukun temsilcisi olarak kitaplarda yazılı idi.

Ancak söz verdim:
"Sayın müsteşar, davacı avukatı olarak davalı dilekçesinde yazılan ve mahkemece de hukuka uygun olduğu görüldü işlemiyle belgelenip davacı avukatı olarak bize bildirilen savunma dilekçenizdeki bu kelimeye karşılık mahkemeye savunma dilekçesi yazmayacağım.
Eğer mahkemede yargıç olarak görev yapanlar makam yetkisine dayanarak davayı kabul ederek işlemi iptal ederlerse görevlerini düzgün yapma isteklerine ve kendi hatalarını da düzeltmek istediklerine yorumlayacağım.
Eğer davayı ret kararı verirlerse o kararı Danıştay önünde temyiz dilekçemi çok ağır eleştirilerle dolduracağım; kendi (yargıçlık) meslek ilkelerini çiğnediklerinin kanıtıdır o karar diyeceğim" demiştim.

Söz verdiğim gibi mahkemeye replik dilekçesi vermedim.

Olağan olduğu gibi mahkeme davayı ret etti.

Biz temyiz incelemesi dilekçemizde ağır eleştirilerimizi belkirterek, "...kararı veren yargıçların işin özünü incelemek ödevleri olduğu halde, kendilerine gelen savunma dilekçesini dahi okumadıklarını..." belirttik.

Danıştay, mahkemenin (incelenmeksizin verilen Ö.K.) kararın hukuka uygun olduğunu belirterek onama kararı verdi.

Ve hukuk kurallarının bozulduğu düşüncesinden vaz geçmeyen THS üyesi 'Av.Ömer KAVİLİ' en sonunda ' konunun kendisini değiştirmeksizin ve sadece harf gizlemesi yaparak ' kesinleşen konuyu buraya yazdı.

Bilginiz, desteğiniz ve eleştirinize saygıyla sunulmuştur.


Ömer Kavili 15638


" Hak, huk, HUKUK; gak, guk, GUGUK!!! "

www.kavili.com/


İnsansız adalet olmaz
Adaletsiz insan olur mu?
Olur, olmaz olur mu!
Ama, olmaz olsun

ÖZDEMİR ASAF