Mesajı Okuyun
Old 10-03-2009, 13:20   #2
Armağan Konyalı

 
Varsayılan

Sayın avtderya

Konu tartışmalı olup, değişik kararlar bulunmaktadır. Bir iki gün içinde ayrıntılı bir yanıt sunmayı istiyorum. Tellaliye harcı yükümlülüğünü doğuran olayın
- malın en yüksek pey süren üzerinde kalması mı
- ihalenin kesinleşmesi mi
olduğu konusu tartışmanın düğümüdür.

Şimdilik mesajınızda sözünü ettiğiniz iki kararı gönderiyorum:

BİRİNCİ KARAR:

T.C. YARGITAY
4.Hukuk Dairesi
Esas: 2004/13966
Karar: 2005/1658
Karar Tarihi: 22.02.2005
ÖZET : Davacı, feshedilen ilk ihale nedeniyle yatırdığı tellaliye harcının iadesini talep etmiş, istemin reddedilmesi üzerine bu davayı açmıştır.
Tellaliye harcı, 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu'nun 67. maddesinde düzenlenmiş olup gerçek veya tüzel kişiler tarafından her ne suretle olursa olsun her çeşit menkul ve gayrimenkul mal ve mahsul satışı tellallık harcına tabidir. İhalenin feshedilmesi halinde tellaliye harcının iade edileceği konusunda yasal bir düzenleme bulunmamaktadır. Somut olayda davalı, ihale sırasında tellaliye hizmeti yürütmüştür. Bu hizmetinin gereği olarak da tellaliye ücreti almıştır. İhalenin feshedilmiş olması bu hizmetin yapılmadığı sonucunu doğurmaz. Şu durum karşısında yapılan hizmet karşılığı olarak tellaliye harcının ödenmesinde bir usulsüzlük olmayıp, davanın reddi gerekirken kabulüne karar verilmesi doğru değildir.

(2464 S. K. m. 67) (2004 S. K. m. 134)
Dava : Taraflar arasındaki tellaliye harcının iadesi davasından dolayı yerel mahkemece verilen kararın; dairemizin 10/0612004 gün ve 2004/6909-2004/7653 sayılı ilamıyla onanmasına karar verilmiştir. Süresi içinde davalı vekili Avukat EŞ. tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla HUMK'nun 440-442. maddeleri uyarınca tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü:
Karar: Dava, fazla ödendiği iddia edilen tellaliye harcının iadesi istemine ilişkindir. Yerel mahkemece davanın kabulüne dair verilen karar davalı tarafından temyiz edilerek dairemiz tarafından onanmıştır. Davalı karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
Taşınmaz, davacıya ihale edilmiş, 1.050.000.000.- Lira tellaliye harcı 18.03.2002 tarihinde davacı tarafından yatırılmasına rağmen gayrimenkulün Katma Değer Vergisi yatırılamadığından ihale İcra müdürlüğü tarafından feshedilmiştir. Satış memuru tarafından gayrimenkul İcra İflas Kanunu'nun 133. maddesi gereğince yeniden satışa çıkarılmış dava dışı A'ya aynı bedelle ihale edilmiş, 1.050.000.000.- Lira tellaliye harcı 19.08.2002 tarihinde ikinci defa ihaleyi alan tarafından davalı kuruma yatırılmıştır. Davacı, feshedilen ilk ihale nedeniyle yatırdığı tellaliye harcının iadesine karar verilmesini davalıdan istemiş, istemin ret edilmesi üzerine bu davayı açmıştır.
Tellaliye harcı, 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu'nun 67. maddesinde düzenlenmiş olup gerçek veya tüzel kişiler tarafından her ne suretle olursa olsun her çeşit menkul ve gayrimenkul mal ve mahsul satışı tellallık harcına tabidir. İhalenin feshedilmesi halinde tellaliye harcının iade edileceği konusunda yasal bir düzenleme bulunmamaktadır. Somut olayda davalı, ihale sırasında tellaliye hizmeti yürütmüştür. Bu hizmetinin gereği olarak da tellaliye ücreti almıştır. İhalenin feshedilmiş olması bu hizmetin yapılmadığı sonucunu doğurmaz. Şu durum karşısında yapılan hizmet karşılığı olarak tellaliye harcının ödenmesinde bir usulsüzlük olmayıp, davanın reddi gerekirken kabulüne karar verilmesi doğru değildir. Bu itibarla davalının karar düzeltme isteminin kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Sonuç: HUMK'nun değişik 440 ve 442. maddeleri uyarınca karar düzeltme isteminin kabulüne, dairemizin 10.06.2004 gün ve 2004/6909 Esas - 2004/7653 Karar sayılı onama kararının kaldırılmasına, yerel mahkeme kararının yukarıda açıklanan nedenle BOZULMASINA ve karar düzeltme isteyen davalıdan önceki onama kararımızla alınan harç ile peşin alınan tashihi karar harcının istek halinde geri verilmesine 22.02.2005 gününde oybirliği ile karar verildi.
(Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları)

İKİNCİ KARAR:

T.C. YARGITAY
12.Hukuk Dairesi
Esas: 2000/5210
Karar: 2000/6175
Karar Tarihi: 18.04.2000
ÖZET: Malını satan gerçek veya tüzel kişinin tellaliye harcı mükellefi kabul edilmesi ve matrahın da satışın gayri safi tutarı üzerinden hesaplanması gereği karşısında satışın gerçekleşmesi ve ihalenin kesinleşmesi halinde satış bedeli üzerinden bir defaya mahsus olmak üzere alınacağının kabulü gerekir. İhalenin feshi kararının kesinleşmesi üzerine alıcı daha önce ödemiş olduğu tellaliye resmini de kural olarak geriye isteyebilir.
(488 S. K. m. 1) (2464 S. K m. 1)
Dava: Yukar
ıda tarih ve numarası yazılı merci kararının müddeti içinde temyizen tetkiki Alacaklı ve Alıcı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye 27.3.2000 tarihinde gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:
Karar: 488 Sayılı Damga Vergisi Kanunu'nun 1. maddesinde aynen <Bu kanundaki kağıtlar terimi herhangi bir hususu ispat veya belli etmek için ibraz edilebilecek olan belgeleri ifade eder> denilmektedir. İcraca satış sırasında düzenlenen tutanak ancak satışın kesinleşmesi ile hüküm ifade edebileceği ve damga vergisine konu teşkil edebileceği cihetle ihale kesinleşmeden ihale sebebi ile alınması gereken bir vergi de henüz doğmamıştır. Yine 2464 sayılı yasa ile malını satan gerçek veya tüzel kişinin tellaliye harcı mükellefi kabul edilmesi ve matrahın da satışın gayri safi tutarı üzerinden hesaplanması gereği karşısında satışın gerçekleşmesi ve ihalenin kesinleşmesi halinde satış bedeli üzerinden bir defaya mahsus olmak üzere alınacağının kabulü gerekir. İhalenin feshi kararının kesinleşmesi üzerine alıcı daha önce ödemiş olduğu tellaliye resmini de kural olarak geriye isteyebilir. Ancak ihale alıcısının kusuru ( mesela ihaleye fesat karıştırılmış olması ) nedeni ile feshedilmiş ise alıcı tellaliye resmini geri isteyemez.
Bu hususlar göz önüne alınarak şikayetin kabulü gerekirken reddine karar verilmesi isabetsizdir.
Sonuç: Alacaklı ve Alıcı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile merci kararının yukarıda yazılı nedenle İİK. nun 366. ve HUMK. nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA 18.04.2000 gününde oybirliği ile karar verildi.
Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları