Mesajı Okuyun
Old 17-07-2006, 16:41   #2
Av. Bülent Sabri Akpunar

 
Varsayılan

T.C.

YARGITAY

19. HUKUK DAİRESİ

E. 2005/903

K. 2005/10610

T. 24.10.2005

• DAVA EHLİYETİ ( Murisin Davalı Banka Nezdindeki Mevduat Hesabının Paylaştırılması Hususunda Tüm Mirasçıların Birlikte Dava Açması Veya Miras Ortaklığına Temsilci Atanması Ya Da İştirak Halindeki Mülkiyetin Müşterek Mülkiyete Dönüştürülmesi Gereği )

• MİRAS ORTAKLIĞI ( Bankada Miras Bırakana Ait Vadesiz Hesaptaki Paranın Kendi Payına İlişkin Kısmının Ödenmesini Talep - Tüm Mirasçıların Birlikte Dava Açması Veya Miras Ortaklığına Temsilci Atanması Ya Da İştirak Halindeki Mülkiyetin Müşterek Mülkiyete Dönüştürülmesi Gereği )

• MURİSİN MEVDUAT HESABINDAN PAY TALEBİ ( Tüm Mirasçıların Birlikte Dava Açması Veya Miras Ortaklığına Temsilci Atanması Ya Da İştirak Halindeki Mülkiyetin Müşterek Mülkiyete Dönüştürülmesi Gereği )


ÖZET : Davacı, bankada miras bırakana ait vadesiz hesaptaki paranın kendi payına ilişkin kısmının ödenmesini talep ve dava etmiştir.
Miras bırakanın ölümü ile paylaşmaya kadar mirasçılar arasında terekedeki bütün hak ve borçları içeren bir ortaklık meydana gelir. Mirasçılar terekeye elbirliği ile sahip olurlar, sözleşme veya kanundan doğan temsil ya da yönetim yetkisi saklı kalmak üzere terekeye ait bütün haklar üzerinde birlikte tasarruf ederler. Elbirliği mülkiyetinde, ortakların belirlenmiş payları olmayıp her birinin hakkı ortaklığa ait malların tamamına sirayet eder. Murisin davalı banka nezdindeki mevduat hesabının paylaştırılması hususunda tüm mirasçıların birlikte dava açması veya miras ortaklığına temsilci atanması ya da iştirak halindeki mülkiyetin müşterek mülkiyete dönüştürülmesi gerekir. Olayda, bu şartlar gerçekleşmediğinden davacı tarafın terekeye dahil mevduat hesabından kendi mirasçılık payını talep yönünden aktif dava ehliyeti bulunmamaktadır.
DAVA : Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı vekili, müvekkilinin miras bırakanı S.Ç.'nin davalı bankada bulunan vadesiz hesabından hissesine düşen paranın ödenmesi için davalı bankaya müracaat ettiğini, miras hisselerinin ödenmemesi üzerine, icra takibi başlattıklarını ileri sürerek, davalının itirazının iptalini talep ve dava etmiştir.
Davalı banka vekili, istenen paranın iştirak halinde mülkiyet esasına tabi bir miras hissesi olduğunu, tüm mirasçıların bankaya birlikte başvurmaları ya da iştirak halindeki mülkiyetin müşterek mülkiyete çevrilmesi gerektiğini belirterek, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davanın konusunun misli eşyadan sayılan para olup veraset ilamına göre payın bölünebilir olması nedeniyle davanın kısmen kabulüne, davalının icra dosyasına yaptığı itirazın 4.279.631.834.- TL.'lik kısmının iptali ile bu kısma takip tarihi olan 16.6.2004 tarihinden itibaren %15 oranını geçmemek üzere değişen oranlarda yasal faiz uygulanmak suretiyle takibin 4.279.631.834.- TL. üzerinden devamına, kabul edilen miktar üzerinden İİK'nın 67. maddesi uyarınca hesaplanan 1.711.854.734.- TL. icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı banka vekilince temyiz edilmiştir.
Dava, muris S.Ç.'nin ölümü üzerine mirasçılarından sadece davacı ve iki çocuğu tarafından veraset ilamı ibraz edilerek, miras bırakana ait bankadaki paranın kendi paylarına ilişkin kısmının ödenmesi istemine ilişkindir.
Miras bırakanın davacılar dışında başka mirasçılarının da bulunduğu dosyaya sunulan veraset ilamından anlaşılmaktadır. TMK 640. maddesinde; "miras bırakanın ölümü ile birlikte paylaşmaya kadar mirasçılar arasında terekedeki bütün hak ve borçları kapsayan bir ortaklığın meydana geleceği, mirasçıların terekeye elbirliği ile sahip olacakları, sözleşme veya kanundan doğan temsil ya da yönetim yetkisi saklı kalmak üzere terekeye ait bütün haklar üzerinde birlikte tasarruf edecekleri" öngörülmüştür. TMK 710/2. maddesinde ise "elbirliği mülkiyetinde ortakların belirlenmiş payları olmayıp her birinin hakkının ortaklığa ait malların tamamına yaygın olacağı" hükme bağlanmıştır.
Bu durumda, miras bırakanın davalı banka nezdindeki mevduat hesabının paylaştırılması konusunda tüm mirasçıların birlikte dava açması veya miras ortaklığına temsilci atanması yahut TMK'nın 644. maddesi uyarınca iştirak halindeki mülkiyetin müşterek mülkiyete dönüştürülmesi gerekmektedir.
Açıklanan koşullardan hiçbiri somut olayda gerçekleşmediğinden, miras bırakanın bir kısım mirasçılarını teşkil eden davacı tarafın terekeye dahil mevduat hesabından kendi mirasçılık paylarını talep yönünden aktif dava ehliyetlerinin bulunmadığı düşünülmeden yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 24.10.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.